Evlerden Saraya Osmanlılarda Çocuk Eğitimi (XV.-XVII. Yüzyıllar)
Giriş
Osmanlı’nın klasik döneminde (XV-XVII. yüzyıllar) çocuk eğitiminin incelenmeye çalışıldığı bu çalışmaya, “Günümüzde farklı eğitimlere tabi tutulan veya tutulmayan-tutulamayan kız çocuklarının eğitimleri için neler yapılabilir?” sorusu muvacehesinde başlanmıştır. Bu konudaki kaynak problemi sebebiyle çocuk eğitimi bir bütün olarak ele alınmaya çalışılmıştır. Klasik dönemin seçilmesi, daha istikrarlı bir yapının gözlemlendiği dönemde meseleye nasıl yaklaşıldığının görülmek istenmesi sebebiyledir. Klasik dönem sonrası ise, hem meselenin genişliği, hem de iki dönem arasındaki bakış açılarının farklılık arzetmesi sebebiyle konunun haricinde tutulmuş, bu döneme klasik dönemi aydınlatabilecek bilgiler ölçüsünde gerektikçe başvurulmuştur.
Döneme bakıldığında, çocuk eğitimi meselesine çeşitli yönlerden yaklaşıldığı görülmektedir. Şehzadeler, lalalar eliyle yetiştirilmiş; idarî kadronun oluşturulması için yetenekli çocuklar belli eğitimlere tabi tutulmuş, bu iki grubun haricinde olan çocuklar ise farklı eğitimler görmüşlerdir. Verilen eğitimler arasında ortak noktalar bulunduğu gibi, istenen insanın yetişmesi için, her birinde diğerlerinden ayrılan yönler vardır. Bunların, genel bir tasnifle, şehzadelerin ve sultanların, Enderun’daki çocukların, âlimlerin veya varlıklı ailelerin çocuklarının, son olarak ise halkın çocuklarıyla yetim ve fakir çocukların eğitimleri olduğu görülmektedir.
Verilmeye çalışılan eğitim, dönemin öncesini ve sonrasını kapsayan eğitim tarihi kitapları, araştırma ve incelemeler, eğitim alanında yapılmış tezler, okutulan ders kitapları ve hatıratlar rehberliğinde anlaşılmaya çalışılmıştır. Enderun mekteplerindeki eğitimin hariç tutulduğu bu çalışmada, eğitimlerin süreci, teknikleri, mekânları gibi konular üzerinde durulmuştur. İlk bölümde çocuğun aile içinde aldığı eğitim, XV. yüzyılın ortalarında Amasyalı Hüseyinoğlu Ali Efendi tarafından yazılan Tariku’l-Edep ve XVI. yüzyılda Kınalızâde Ali Çelebi tarafından kaleme alınan Ahlâk-ı Alâî adlı eserlerle incelenmeye çalışılmış, ikinci bölümde sıbyan mektepleri ele alınmıştır. Şehzadelerin eğitimlerinin incelendiği son bölümde ise, nasıl bir eğitime tabi tutuldukları; yetiştirilmelerinde önemli yerleri olan valideleri, dayeleri, hocaları ve lalaları incelenmeye çalışılmıştır.
Yazının tamamını okumak için tıklayınız.