16-17. Yüzyıl Osmanlı Zihniyet Kalıpları ve Mimari Düşüncesi
Halil İbrahim Düzenli’nin Karadeniz Teknik Üniversitesi Mimarlık Tarihi Kürsüsü’nde hazırladığı “Mimar Mehmet Ağa ve Dünyası Risale-i Mimariye Üzerinden 16. ve 17. Yüzyıl Osmanlı Zihniyet Kalıplarını ve Mimarlığını Anlamlandırma Denemesi” başlıklı doktora tezinin ana fikri tarih, tarih yazımı, İslâm felsefesi ve zihniyet dünyası gibi meseleler bağlamında Osmanlı dünyasında bir mimarın zihin dünyasını anlama çabasıdır.Mimarlık tarihi yazım geleneğindeki yaklaşım biçimlerine eleştirel bir bakış içeren çalışma, 20. yüzyıl mimarlık dünyasında, özellikle akademilerde son döneme kadar yer verilmeyen, Osmanlı mimarı ve mimarlığını katı olgusal veriler ötesinde yeniden anlama çabasını önceliyor. Tezin hedefi, 16. ve 17. yüzyıl hayatı ile ilintili düşünme biçimlerini, kendi koşulları bağlamında yeniden değerlendirmek ve yeni bir tartışma zemini oluşturmaktır. Bu noktada tezinin, bir zihniyet dünyası ortaya koyma problemi çerçevesinde mimarlar nazarında yeterince anlaşılıp eleştiri bulmadığına değinen Düzenli’ye göre, bu durum, modern tarih araştırmacılarının güvenmedikleri anlatı kökenli ve edebî nitelikli kanıtları göz ardı etmelerinden ve salt arşiv belgelerine dayalı araştırma yapmalarından kaynaklanmaktadır. Zira, rasyonalist tutumlar Osmanlı mimarının çok zengin imgeler ve anlamlar dünyasını anlamada yetersiz kalmaktadır.Düzenli, çalışmasının düşünsel arkaplanını üç makale üzerinden oluşturuyor. Birincisi, Günkut Akın’ın Edirne Selimiye Cami Hünkar Mahfili üzerine yazdığı makale. Akın’ın makalenin girişinde Osmanlı mimarlık tarihi yazımındaki pozitivist yaklaşıma getirdiği eleştiri manifestosu niteliğindeki ifadeleri, Düzenli’nin çalışmasındaki tetikleyici unsurdur. İkincisi, Uğur Tanyeli’nin mimarlık tarih yazımını konu edinen makalesi. Tanyeli’nin, Sinan’ı ve Osmanlı Mimarlığını “yaratıcı, deneyci, yenilikçi” gibi çağdaş kavramlarla açıklayan tarih yazımı geleneği ile Osmanlı mimarlığının anlaşılamayacağına, konunun anlaşılması için Osmanlı zihniyet dünyasının içerisine girilmesi gerektiğine atıf yapan makalesi Düzenli’nin de güzergâhını belirliyor. Üçüncü referans noktası ise Ahmet Davutoğlu’nun genel tarih kuramları bağlamında Osmanlı tarih yazımındaki Avrupa merkezli tarih yazımı eleştirisi ve bunun mimarlık tarihi yazımında karşılık bulduğu yaklaşım biçimleridir.Avrupa merkezli mimarlık tarih yazımı yaklaşımının temsilcilerinden Sir Banister Fletcher’ın bütün bir mimarlık tarihinin temsil edildiği ağaç şeması örneği, İslâm mimarisinin konumlandırıldığı yerin bütün bir sanat ve mimarlık tarihi yazımında İslâm mimarlığını ve içinde Osmanlı mimarlığının da sıkıştırıldığı genellemeci tutum problemini göstermektedir. Post-kolonyal bağlamda getirilen eleştiriler meseleye açıklık getirmektedir. Öte yandan Türkiye’deki mimarlık akademilerinin genel yaklaşımı da geleneksel mimarlığı anlamada yetersiz kalmaktadır. Türk mimarlık tarih yazımında önemli bir otoriteye sahip olan Doğan Kuban’ın Mimar Sinan hakkında yazdığı “sıradan teolojik yorumlar dışında maddî dünyanın ne bilimsel ne de felsefî boyutlarıyla fazla ilgilenmemiştir” türünden yorumları ve benzeri yaklaşım biçimleri tezin temel eleştiri noktasıdır.Tezin temel amacı, “Dönemin ‘mekân’ algısı nedir?” sorusu üzerinden o dönemin yaşam felsefesini, teolojik yorumlarını, maddî dünyanın bilimsel ve felsefî yorumlarını, sanatsal ve estetik mesajını ve sanatçının mimarî eğilimini, pragmatik, sıradan teolojik yorumlar, ilgilenilmeyen, yaratıcı, tasarım gibi sıfat ve hüküm içeren ifadeleri kullanmaksızın tespit etmektir. Düzenli, 17. yüzyıl Osmanlı’sında yaşamış Mimar Mehmed Ağa’nın hayat hikayesinin kaleme alındığı Risâle-i Mimariyye metni üzerinden temel sorularına cevap aramaktadır. Cafer Efendi tarafından 1023/1614 tarihinde yazılan Risâle-i Mimariyye Osmanlı’da yaşamış bir mimarın zihin ve düşünce dünyasına girmekte işlevsel bir metin olması açısından önemli bir belgedir. Metin, döneminde yazılmış metinler, kişiler, kullanılan kavramlar ve inşa edilen yapılar arasındaki ilişkiler ağı üzerinden karşılaştırmalar yapmak yöntemiyle incelenmiştir. Nihai kertede tez, 1550-1650 tarih aralığında Mimar Mehmed Ağa’nın hayatı ve düşünce dünyası üzerinden -Düzenli’nin ifadesiyle- “‘tek merkeze’ göre şekillenmeyen bir Osmanlı mimarlık tarihi yazımının imkânlarını sorgulamaktadır”.