Çocuk Edebiyatı Okuma Grubu
Melike Günyüz’ün düzenlediği okuma grubunun oturumları 15 günde bir olmak üzere SAM bünyesinde gerçekleştirildi. Türk ve dünya edebiyatından seçkin çocuk edebiyatı örnekleri belirlendi. Düzenli olarak kitaplar okundu ve üzerinde tartışmalar gerçekleştirildi. Her derste bir yazar ve kitabı konu olarak seçildi. Bazı yazarlar hakkındaki derslerimiz birkaç ders devam etti.
Sevim Ak, Zeynep Cemali, Mevlana İdris, Sevinç Kuşoğlu, Michael Ende, Roald Dahl, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Mustafa Ruhi Şirin, Gökhan Akçiçek, Bestami Yazgan, Madonna, Asa Lind, Gianni Rodari, Behiç Ak, Andrew Clements, Huşeng Murad Kermani çocuk edebiyatı alanında okuduğumuz yazarlar. Ayrıca destek mahiyetinde farklı eserler de ara sıra okundu. Fantastik(Tzvetan Todorov) gibi.
Okunan eserler; karakterler, tema/konu, mesaj/alt mesaj, dil/kurgu/üslup kriterlerine göre değerlendirildi. Bu kriterlere ek olarak resimler ve grafik de değerlendirme kıstaslarımızdandı.
Behiç Ak eserlerinde özellikle karakterler konusu öne çıktı. Sadece iyi karakterleri değil kötüleri de gördük. Dengede duran iyi-kötü karakterler, büyük-çocuk ortak hareketi, farklı kültürlere ait ama uyum içindeki karakterleri gördük. Konu seçimi zenginliği, doğaüstü olayların kurguya yedirilmesi ve okuyucuyu şaşırtmaması, dışa dönük, sosyal kahramanlar da ilgimizi çekti. Behiç Ak okurken, çocuk edebiyatının, daha çok “nasıl” anlatıldığının üzerinde durduğunu da gördük. Dikkatini çekebilirsen, çocuk her konu ile ilgilenir.
Gianni Rodari ile bir çocuk edebiyatı eserinin nasıl politik olabileceğini gördük. Bilimkurgunun ve masalın nasıl ustaca harmanlandığını, geleneksel dil kalıplarından faydalanarak oluşturulan yeni atasözleri ile yapılan dil oyunlarını gördük. Rodari de basit gibi görünen bir dille, anlatır gibi masallar yazıyor. Rodari’de çocuklar anlar mı, bu konu onları ilgilendirir mi kaygısı yok. Rodari ile birtakım ahlâkî kısıtlamalarla da güzel hikâyeler, masallar yazılabileceğini gördük.
Asa Lind ve Kumkurduile merak duygusu bastırılmamış bir çocuk kahramanın sorgulamalarına tanık olduk. Sayfalarca metinde düşünülebilecek felsefî yaklaşımların, nasıl basit bir dille, birkaç cümle ile açıklanabileceğini ve bunun bir çocuk kahramanla yapılabileceğini gösterdi bize yazar. Aynı zamanda bir çocuğun iç yolculuğuna, büyümesine de şahit olduk.
Zeynep Cemali bize kan davası gibi bir konunun bile çocuk edebiyatı konusu olabileceğini gösterdi. Ayrıca kahramanları ve konuları ile asıl konunun yanında çok daha detay konuları işleme noktasında güzel bir örnek Zeynep Cemali kitapları. Geleneğin önemi üzerinde duran bir yazar. Bu bakış açısını da kurgu içinde çok güzel yediriyor. Dolayısıyla çocuk edebiyatında tema işlenirken kitabın şu iki yöne hitap etmesi gerektiğine kanaat getirdik: Çocuğun beğenisine ve çocuğun sosyal, bilişsel zekâ gelişimine, duygularının eğitimi sürecine.
Mevlana İdris’te iyi bir çocuk edebiyatı eserini okumaktan büyüklerin de zevk alacağını tekrar gördük.
Madonna’da gündelik hayatın içinden gibi görünen bir kurguda nasıl ahlâk eğitimi verilebilir bunu gördük. Bir çocuk edebiyatı eserinin sadece yazarın değil, aynı zamanda bir ekibin çalışması olduğuna değindik. Olumsuzluk üzerine kurgu yapmanın sıkıntılarına da değinildi.
Roald Dahl’da kara mizahı, ironiyi gördük. Dahl, pedagojik açıdan metni sıkmayan, çocuğun hayatı mutlu bir aile içinde öğrenebileceğini alt mesajında sunan bir yazar. Dahl’in ara sıra kullandığı argo kelimelerden yola çıkarak çocuk edebiyatını bu açıdan da sorguladık. Ayrıca çocuk edebiyatında mecaz, doğrudan anlatım, uzun-kısa tasvirler konusu değerlendirildi. Masal ile gerçeği çok iyi harmanlayan bir yazar Roald Dahl. Bize de bu konuda önemli bilgiler sunuyor. İyi metinlerin görünen yüzü/anlamı olduğu gibi bir de alt anlamları olduğuna, iyi yazarın metnin altına kendi felsefesini yedirdiğini gördük. Dahl kitapları ayrıca yazarın eğitim algısı, karakter kurgusu açısından da değerlendirildi.
Michael Ende eserlerinde sade ve bir o kadar da derin olma özelliğini gördük. Basit gibi görünen bir kurguda tasavvufî sayabileceğimiz düsturlar, tefekkür, benlik, gerçek, yol gibi kavramlar üzerine derin yaklaşımlar mevcuttu. Michael Ende eserlerine birkaç ders ayrıldı ve derinlemesine incelemesi yapıldı. Tasavvufî göndermeler özellikle incelendi.
Andrew Clements bizi kelimelerin dünyasına yolculuğa çıkardı. Ne istediğini çok iyi bilen kahramanların, ciddi işler başarabildiklerini gösterdi yazar. İdeal karakter olarak düşünebileni sorgulayabilen ve sivil itaatsizlik örneği gösterebilen çocukları seçti. Edebiyatın sistemi analiz etme ve yorumlamada ne kadar önemli bir yöntem olduğunu tekrar gördük. Yaş gruplarına göre ironiyi kullanmaya değindik. İyi bir çocuk edebiyatı yazarının zeki, okuyucuyu şaşırtabilen biri olması gerektiği üzerinde durduk.
Huşeng Murad Kermani kitaplarında, çeviri eserlerin dilinin önemini tekrar gördük. Mecit’in hikâyeleri doğu edebiyatının “büyümek” hikâyeleri olarak nitelendirildi. Kermani hikâyelerinde doğu terbiyesi, doğu kültürü ve aile yapısı çok net olarak göze çarpıyordu. Asa Lind’in Zackarina’sı ile Kermani’nin Mecit’i karşılaştırıldı. Çocuk edebiyatı noktasında asıl meselemizin, bir konuyu, temayı vs. çocuğa fark ettirmeden vermek olduğunu bir kez daha gördük…
Okunan yazarlar dışında Londra, Polonya, Katar, Frankfurt, Blogna, Kahire kitap fuarları da gündemimize dahil oldu. Ayrıca çizgifilmler, sinema, çocuk kitaplarındaki trendler, e-kitap da gündemimiz içinde konumuz olabildi. Dünya çocuk edebiyatını da takip etmeye çalışıyoruz. Çocuk edebiyatını anlamamızı ve bu konuda yazmamızı destekleyecek şekilde yan okuma programları da yapıyoruz.
Derslerin sonucunda Ayraçdergisinde iki yazı yayımlandı. Biri Madonna diğeri de Roald Dahl kitapları üzerine: Melike Günyüz, “Çocukluk Düşlerinin Yazarı: Roald Dahl”, Ayraç, 15 (Ocak 2011): 9-11; Melike Günyüz, “Madonna’dan Çocuklara Ahlaki Öğütler”, Ayraç 16 (Şubat 2011): 18-21.