Kitâbu’l-Asl’ı Çerçevesinde İmam Muhammed eş-Şeybânî’nin Usul Düşüncesi
Tezgâhtakiler toplantı serisinin Mayıs ayı programında, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Araştırmaları Merkezi (İSAM) araştırmacılarından Muhammed Boynukalın, 2009 yılında yayımlanan İmam Muhammed b. Hasan eş-Şeybânî’nin Kitâbu’l-Asl Adlı Eserinin Tanıtımı ve Fıkıh Usulü Açısından Tahlili başlıklı kitabı çerçevesinde bir sunum yaptı.
Bir bütün olarak İslâm hukukunun ilk hacimli külliyatı olan ve kısaca el-Aslolarak da bilinen Kitâbu’l-Asl’ın tamamı henüz neşredilmemiş; sadece bazı kısımları yayınlanmıştır. Ancak birçok araştırmacı yayınlanan kısımları eserin tamamı zannetmekte ve metnin tümünü içeren elyazmalarından habersiz olarak çalışmaktadır. Boynukalın, yaptığı çalışma ile el-Asl’ın tanıtılmasını ve özellikle fıkıh usulü açısından değerlendirilmesini hedeflediğini belirtti. Çalışmasının ilk bölümünde konunun mahiyeti, yararlandığı kaynaklar ve Şeybânî’nin kısa bir biyografisine yer verdikten sonra, el-Asl’ın fıkıh tarihindeki yerini, etkisini, orijinallik ve otantikliğini, telifinde takip edilen yöntem ve üslubu, eserin ne kadarının günümüze nasıl intikal ettiğini ve metnin elyazmalarını ele aldığını söyledi. İkinci bölümde ise, el-Asl’a içkin fıkıh usulü düşüncesini ortaya çıkarmaya çalıştığını aktardı. Konuşmacıya göre, Şeybânî’nin yaşadığı dönemde fıkıh usulü henüz müstakil bir ilim haline gelmemişti, ancak yine de onun içtihatlarının ve fıkhî görüşlerinin belli bir anlayışa ve usule sahip olduğu söylenebilir.
Çalışmayı yürütürken yararlandığı ikincil kaynaklara bazı noktalarda itiraz eden Boynukalın, söz konusu kaynakların bir kısmında Şeybânî’nin usul anlayışını ortaya koymak için Serahsî’nin şerhiyle iç içe geçmiş bulunan es-Siyerü’l-kebîr’in kullanıldığını, halbuki Şeybânî’nin diğer eserleriyle mukayese edildiğinde mevcut es-Siyerü’l-kebîr’deki dilin ve kavramların Şeybânî’ye ait olmasının mümkün olmadığını belirtti. Diğer yandan, Şeybânî’nin görüşlerini delillendirmek amacıyla Hanefî fakihler tarafından ortaya konulan istidlallerin gerçekten Şeybânî tarafından benimsendiği konusunda bilgi yoktur. Çağdaş araştırmalar bu inceliği genellikle gözden kaçırmaktadır.
Boynukalın Şeybânî’nin hayatına dair bazı önemli noktaları vurgulayarak konuşmasının ilk kısmını tamamladı: Vâsıt’ta (Irak) dünyaya gelen ve Kûfe’de tahsiline başlayıp Şam ve Hicaz’a yolculuklar yapan Şeybânî, aralarında Ebu Hanife, Ebu Yusuf ve Mâlik b. Enes’in de bulunduğu önde gelen fakihlerin öğrencisi oldu. Kitâbu’l-Asldışında el-Câmi‘u’s-sagîr, el-Câmi‘u’l-kebîr, es-Siyerü’s-sagîr, es-Siyerü’l-kebîr, ez-Ziyâdâtgibi “zâhirü’r-rivâye” kitaplarına sahiptir. Konuşmacıya göre, mezhep imamlarının görüşlerini en doğru şekilde nakleden zâhirü’r-rivâyeeserleri içinde en hacimlisi olması hasebiyle, “Hanefî mezhebinin temel ve asıl kaynağı el-Asl’dır” denebilir.
Konuşmasının ikinci kısmını Kitâbu’l-Asl’ın fıkıh usulü açısından değerlendirilmesine ayıran Boynukalın, daha ziyade Şeybânî’nin kaynak anlayışından ve deliller hiyerarşisinden bahsetti. Konuşmacıya göre Şeybânî, Ebu Hanife, Ebu Yusuf, Züfer gibi kurucu fakihlerin görüşlerini bir araya getirmeyi amaçlıyordu; bu nedenle, kolayca delil gösterebilecek yerde delil göstermemiş; fakat daha zor ve tartışmalı meselelerde delil ve gerekçe göstermeye çalışmıştır. Başvurduğu deliller arasında Kitab, sünnet, sahabe ve tabiinin sözleri, icma, Kûfelilerin icması, kıyas, istihsan gibi deliller bulunmaktadır. Boynukalın’a göre, Hanefî fıkhının ilk yazılı temel kaynağı olan el-Asl’ın tamamı incelenmeden Şeybânî’nin ve Hanefî usulünün temellendirilmesi mümkün değildir.
Şeybânî’nin kaynak anlayışına dayanak oluşturan hadis ve sahabi kavillerinden en önemlisi, eserin “Edebü’l-kâdî” bölümünde geçen Mu‘âz hadisidir. el-Asl’ın elimizdeki nüshalarında bulunmayan, el-Hâkimü’ş-şehîd’in el-Kâfî’de özetine yer verdiği bu hadisten başka, aynı özette Hz. Ömer’in Ebu Musa el-Eş‘arî’ye yazdığı meşhur mektubu bulunmaktadır. Hz. Ömer bu mektupta hükümleri “muhkem farz” ve “uyulan sünnet” şeklinde ikiye ayırmakta, mektubun devamında kıyası zikretmektedir. Hz. Ömer ile Şam kadısı arasında geçen bir konuşmada ve Abdullah b. Mes‘ûd’dan nakledilen bir rivayette de Kur’an, Hz. Peygamber’in hükmü, Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer’in (salihlerin) hükmü ve rey ile içtihat edileceği belirtilmektedir. Bu gibi rivayetler ışığında Şeybânî’nin kabul ettiği kaynaklar Kur’an, Hz. Peygamber’in sünneti, sahabenin icması, sahabe görüşleri, içtihat ve kıyas, diğer fakihlerin görüşleri şeklinde sıralanabilir. Esasen bu kaynak anlayışı, Ebu Hanife’nin kaynak anlayışına benzemektedir. Ebu Hanife’de Kur’an ve sünnetle amel etmek, sahabeye uymak, sahabe ihtilaf ettiği zaman sahabi kavilleri içinden seçim yapıp onların dışına çıkmamak ve içtihat birer kaynaktır.
el-Asl’da Kur’an, “el-Kitâb”, “Kitâbullah”, “et-Tenzîl” ve “en-Nâtık” isimleriyle zikredilmektedir. Kur’an’da yer alan açık hükümler, diğer hükümlere nazaran daha üst derecede ve kat‘î niteliktedir. Sünnet ise geniş anlamda, el-Asl’da birkaç terimle ifade edilmektedir: Hz. Peygamber’in ve sahabenin yaygın uygulamaları için “es-sünne” tabiri geçmektedir. “Eser”, “âsâr” kelimeleriyle geniş olarak merfu hadisler, sahabe ve tabiin sözleri kastedilmektedir. “Hadîs” kelimesi de bu genişlikte kullanılmaktadır: Hz. Peygamber’e, sahabeye, tabiinden İbrahim en-Neha‘î ve Şureyh’e atfedilen rivayetlere el-Asl’da hadîsadı verilmektedir. el-Asl’da icma için birçok ifade kalıbının kullanıldığı görülmektedir. “İcma” ve “sünnet” lafızları birlikte kullanıldığında, bir hükmün herkes tarafından görüş birliğiyle kabul edilip öteden beri uygulanageldiği anlamını taşır. Sahabenin icması da delil niteliğindedir. Birden fazla kişinin veya bir grubun bir konuda ittifak etmesi için de icmalafzı kullanılmaktadır. el-Asl’da sahabi kavliyle yaygın biçimde istidlal edilmektedir. Sahabe arasında ihtilaflı meselelerde bir görüşün seçildiği, hadîs ve sahabi görüşleri destek alınarak bir başka sahabi görüşünün eleştirildiği görülmektedir. Görüşler arasında tercih yapıldığında ise, genellikle Hz. Ömer, Hz. Ali, Abdullah b. Mes‘ûd gibi fakih sayılan büyük sahabilerin kavli benimsenmiştir. “İcma”dan sonra, el-Asl’daki anlamlarıyla “kıyas”, “istihsan”, “örf” gibi kavramlar hakkında da özet açıklamalar sunan Boynukalın, eserin fıkıh usulü açısından önemine, fıkhın ve fıkıh usulünün yeniden düşünülmesi ve anlaşılması sürecinde eserin ne gibi bir katkı yapabileceğine dair açıklamalar yaparak konuşmasını sonlandırdı.