Elias Riggs (1810-1901) ve Osmanlı’da Amerikan Misyoner Faaliyetleri
Misyonerlik faaliyetlerinin hızlı bir şekilde arttığı 19. yüzyıl dünyasında, Osmanlı topraklarında, Avrupa ve Amerika menşeli birçok misyoner grup okul, hastane, kilise, matbaa açmak suretiyle faaliyet göstermiştir. “American Board of Commissioners for Foreign Missions (ABCFM) and ‘Nominal Christians’: Elias Riggs (1810-1901) and American Missionary Activities in the Ottoman Empire” başlıklı doktora tezi bu konuya odaklanan tezlerden biri. Mehmet Ali Doğan’ın Utah Üniversitesi’nde tamamladığı tez, Osmanlı’da Amerika merkezli, özellikle Protestan misyonerlerin faaliyetlerini 1810’da ABD’de kurulan American Board of Commissioners for Foreign Missions (ABCFM) adlı teşkilat ve Elias Riggs (1810-1901) adlı misyonerin hayatı özelinde incelemektedir.Tezde ön planda tutulan meseleler, Amerikalı misyonerlerin ABD dışındaki faaliyetlerinin nasıl başladığı, Elias Riggs’in faaliyetlerinin Osmanlı toplumundaki grupları nasıl etkilediği, Riggs’i önemli kılan hususların neler olduğu, materyal basımı ve dağıtımının ABD’li misyonerler için önemidir. Çalışma sırasında yurt içinden ve yurt dışından birçok arşiv belgesi kullanılmıştır. Elias Riggs’in günlüğü ile kendisi hakkında torunu tarafından yazılan bir biyografi de tezin önemli kaynaklarındandır.Tezde, birçok olayı tetikleyen önemli meselelerden biri olan sekülerizm gibi akımlar sonrasında insanların dine yönelmesi ile ortaya çıkan dinin ikinci yeniden inşası hareketine dikkat çekilmektedir. Binlerce insanın bir araya gelerek ibadetler yapıp vaazlar dinlediği, bir müddet sonra ise bu cemaatlerin örgütlenerek yeni dinî hareketleri doğurduğu gözlenmektedir. Dinin ikinci yeniden inşasında önemli bir başka gelişme ise misyoner örgütlerin kurulmasıdır. ABD’de kurulan, ilahiyat eğitimi veren okullar ilk misyonerlerin yetiştiği önemli merkezler hâline gelir. ABD’nin coğrafî açıdan genişlemesi, göçler ve buna bağlı olarak gelişen nüfus hareketi kiliselerin hayırsever cemaatleri kurmasına neden olur. ABCFM teşkilatı da ABD’de ve diğer toplumlarda İncil’i yaymayı kendisine vazife edinen misyoner bir örgüt olarak ortaya çıkar. ABD dışına misyoner yollayan ilk örgüt olan ABCFM, Yahudileri, Doğu Hristiyanlarını ve Müslümanları hedef alarak faaliyetlerini sürdürmüştür. Elias Riggs de bu örgütün bir mensubu olarak 69 sene Osmanlı’da misyonerlik yapmıştır.Doğan’ın tespitlerine göre Elias Riggs, misyon okullarında öğretmenlik, misyon dergilerinde editörlük gibi vazifeler ifa eder. Dinî broşür ile Ermeni ve Yunan alfabesinde kitap basımı yapar. 69 sene gibi uzun bir süre misyonerlik yapması onu önemli kılan hususların başındadır. Yirmiyi aşkın dili vaaz verecek ve çeviriler yapacak düzeyde konuşup yazabilmektedir. Dil bildiği için Yunan bölgesine gönderilmiş, Atina ve Argos’ta bulunmuştur. Daha sonra İzmir’e gönderilir. Osmanlı sınırları içindeki bütün dillerde İncil basan, Malta’dan İzmir’e nakledilen misyon matbaasında 20 dil bilmesi dolayısıyla editör olarak çalışır. 1852’de matbaa İzmir’den İstanbul’a nakledilince Riggs de İstanbul’a gelir. Aile üyeleri arasından da birçok misyoner yetişmiş, Riggs ailesi uzun yıllar misyonerlik faaliyetlerinde bulunmuştur.Elias Riggs’in de içinde yer aldığı ve tezin konusunu teşkil eden ABCFM teşkilatı ilk misyonerlerini 1820’de ABD dışına gönderir. Teşkilat ulaştığı yerlerde okullar, kolejler açar. Her misyonun bir merkezi vardır ve bu merkezler de İstanbul’a bağlıdır. Misyon istasyonları olarak adlandırılan bu merkezlerde en az bir Amerikan misyonerin bulunduğu kaydedilmektedir. Bir okul, bir kitapçı, bazen de bir hastanenin misyon merkezinde yer aldığı görülür. Bu istasyonlarda yetişen kişiler ise daha küçük bölgelerdeki şubelerde faaliyet göstermektedirler. ABCFM, Doğu Hristiyanları, özellikle Ermeniler arasındaki faaliyetleri güçlü olan bir örgüt. 1870 yılından sonra Ermeniler ve bazı Rumlar için Anadolu’nun birçok bölgesinde kolejler açılmıştır. İlden ile öğrenci portföyünün değiştiği gözlenen okullarda eğitim öğretim dilinin de gelen öğrencilere göre farklılık gösterdiği tespit edilmiştir. 1824’te ilk olarak Beyrut’ta açılan okullardan amaç, halka ulaşmak ve misyoner yetiştirmektir.Doğan, Osmanlı İmparatorluğu’nun misyonerlik faaliyetlerini hiçbir zaman yasaklamadığı fakat denetimden geçirdiğine işaret ederek özellikle Müslümanlara ve Hristiyanlar dışındaki gayrimüslimlere yönelik faaliyetlerin takibine dikkat edildiğini ve bunların zaman zaman yasaklandığını belirtir. Abdülhamid döneminde eğitim faaliyetlerinin başlaması misyoner okullarıyla birebir irtibatlıdır. Bir Hristiyan mezhepten diğerine geçiş problem değildir; fakat bu gruplar dışında faaliyet gösterenlere birtakım sınırlamalar getirilmiştir. Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra birçok istasyon faaliyeti askıya alınmış, Cumhuriyet’in ilk yıllarında misyonerlik faaliyetleri yasaklanmıştır. Daha önce misyoner okulları olarak bilinen kolejler ise, 1930’dan sonra hayırsever kişiler tarafından açılan, Batı tarzı eğitim veren yabancı okullar statüsündeki kurumlar olarak Türkiye’de varlıklarını devam ettirmektedir.