MESNEVİ’DEN
Toprak…
Bizim, bu toprağa sevgimiz vardır. Çünkü her yaptığımıza râzı olmuş, önümüzde diz çöküp oturmuştur. (…) Biz o topraktan yüz binlerce seven, yüzbinlerce sevilen kişi yaratırız. Hepsi de feryat ederler, sızlanırlar, birbirlerini arayıp dururlar. Bizim işimize candan râzı olmayan İblis’in körlüğüne rağmen işimiz gücümüz yaratmaktır. Biz nimeti âciz, mütevazı kişilere verdiğimiz için toprağa bu fazileti ihsan ettik.
Toprağın dış yüzü hoşa gitmez. Karanlık renklidir; ama içinde pek parlak şeyler vardır. (…) İç yüzü inciye benzer, dış yüzü taşa… Dış yüzü “Biz ancak buyuz” der, içi “İyi bak, benim iç yüzümü gereği gibi tanımaya çalış” der… Dış “Bizim içimizde hiçbir şey yok” diye inkârda bulunur; iç “Sabret de sana nelerimiz var gösterelim” der… Dışı içi ile savaştadır. Şüphesiz ki sabırlı oluşundan ötürü, Allah’ın yardımını elde eder, durur.
Biz bu somurtmuş kara topraktan güzel yüzler yaratırız da toprağın gizli gülümsemesini meydana çıkarırız. Çünkü toprağın dış görünüşü gamdır, kederdir, ağlayıştır. İçinde ise, yüzbinlerce gülüşler vardır. Biz sırları keşfederiz. Bizim işimiz bir takım gizli şeyleri topraktan çıkarmaktır…
Kaynak: Konularına Göre Açıklamalı Mesnevî Tercümesi, trc. Şefik Can, İstanbul: Ötüken 1997, 3-4/454-455.