Dünya Enerjisindeki Oyun Değiştirici Dinamikler: Türkiye İçin Yansımaları ve Fırsatlar
Bilim ve Sanat Vakfı Küresel Araştırmalar Merkezi Avrasya Konuşmaları serisinin dokuzuncusuna Global Resources Corporation başkanı Mehmet Öğütçü konuk oldu. Dünya’da enerji politikaları ve Türkiye’ye yansımalarını ele alan Öğütçü, sunumunda değişen enerji dengelerindeki oyun değiştirici (game changer) dinamiklere, bunların Türkiye’ye olan etkileri, meydan okumaları ve fırsatlarına da değindi.
Sunumun başında son on yıl içerisinde küresel sistemdeki tektonik değişimlerin güç kaymasına neden olduğuna dikkat çeken Öğütçü, batılı ülkelerin durağanlaşmaya ve deflasyona doğru kayarken BRICS (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika) gibi ülkelerin başını çektiği yükselen güçlerin dünya ekonomisinde önemli değişimleri tetiklediklerini dile getirdi. Küresel çaptaki bu değişimlerin enerji, nüfus artışı, kentleşme ve iklim değişikliği gibi küresel siyasetin yapısal sorunlarını yeniden gündeme getirdiğini de vurguladı.
Küresel çaptaki bu değişimin enerji politikalarında da önemli değişikliklere sebep olduğunu ve enerji politikaları belirlenirken uzun vadeli hesaplar yapılması gerektiğinin üzerinde sıklıkla duran Öğütçü, enerji dengelerinde etkili bazı oyun değiştiricileri sıraladı. Başta talep dengesindeki değişime dikkat çekerek mevcut krizlerin talebi azaltıcı bir etki yapmayacağını aksine talep patlaması olacağını belirtti. 2040 yılına kadar dünya genelinde talebin %47 artmasının beklendiğini ve bununla birlikte Asya’da Çin ve Hindistan’ın talep artışının %65-70 olacağını belirtti. Şu anda Çin’in tek başına uluslararası petrol piyasasını etkileme gücüne sahip olduğunu ve bunun yanı sıra Hindistan’ın da kaynak kıtlığı sebebiyle talep konusunda Çin’i izlemesiyle beraber daha büyük bir talep artışı yaşanacağını söyledi. Çin’in gerek mevcut ithalatı gerek gelecekte artan talep ihtiyacına bağlı olarak Afrika, Ortadoğu ve Orta Asya ülkelerine karşı uyguladığı enerji politikalarına dikkat çeken Öğütçü, Çin’in hiçbir siyasi ve askeri konuya girmeyerek yumuşak güç uyguladığını ve bu noktada Türkiye’nin de kendine önemli dersler çıkarması gerektiğini vurguladı.
İkinci oyun değiştirici unsur olarak arz meselesi üzerinde duran Öğütçü, hem değişen sistem içerisinde arzın etkisinden hem de gelecekteki arz durumundan bahsederek arz üzerinde önemli etkiye sahip OPEC’in durumunu değerlendirdi. Rusya, Brezilya, Kanada, Avustralya ve Afrika’daki OPEC dışı ülkelerin de petrol üretiminde önemli bir konuma gelmesiyle OPEC’in etkinliğinin kırıldığını ve fiyat belirleme konusunda artık tek başına söz sahibi olamayacağını vurgulayan Öğütçü, bu sebeple de arz dengesinde önemli değişikliklerin beklenebileceğini belirtti. Bununla birlikte arz konusunda doğal gaz meselesine de değinen Öğütçü piyasalardaki fiyat artışına karşılık petrol üretimine oranla daha kısa bir süre içerisinde üretimi arttırılabilen doğal gazın, keşfedilen devasa yeni sahalarla birlikte, önemli bir oyun değiştirici olabileceğinin de altını çizdi.
Diğer bir oyun değiştirici unsurun da finans ve yatırımlar olduğunu söyleyen Öğütçü, dünyanın şu andaki mevcut enerji sistemlerinin geliştirilmesi ve yenilenmesi için 48 trilyon dolara ihtiyaç olduğunu, Türkiye’nin ise bu aşamada gelecek on yıl için 120 milyar dolara ihtiyaç duyacağına dikkat çekti. Bu finans ve yatırımlar konusunda Türkiye’nin bu parayı içerde bulmakta zorlanacağını ve bu sorunu dış yatırımları ülkeye çekerek çözebileceğinin altını çizdi. Bunun için de Türkiye’nin dış politikasında uyumluluk ve istikrar gibi bazı kriterleri sıralayarak yumuşak güç vurgusu yaptı. Oyun değiştirici unsurların sonuncusu olarak düşük enerji fiyatlarına değinen Öğütçü, bu unsurun piyasaya yansımalarından ve Türkiye’nin yapması gerekenlerden kısaca bahsetti. Bu noktada yine yumuşak güç unsuruna vurgu yapan Öğütçü, Türkiye’nin petrol fiyatlarının düştüğü şu dönemlerde ciddi bir şekilde petrol sahalarına yönelmesi ve bu alanlara yatırım yapması gerektiğini söyleyerek bunun uluslararası güç olmada çok önemli bir adım olacağının da altını çizdi.
Son olarak enerji ve jeopolitika arasındaki ilişkiyi dile getiren Öğütçü, enerjinin ulusal güvenlik kadar önemli olduğunu, rekabet, teknoloji ve dış politika ile de geniş bir bağlantısı olduğunu belirtti. Bununla beraber enerjinin kümelendiği yerlerde de çatışmaların devam edebileceğine dikkat çekti. Sunumunu sonlandırmadan gelecekte dünyanın ilk on ekonomisi içinde yer almak isteyen Türkiye için enerji ikmal güvenliğinin en az ulusal güvenlik kadar önemsenmesi, enerji alanında finansman ve yatırımların arttırılması, enerjide entegre yönetim ve insan sermayesinin yetiştirilmesi ve enerji konusunda teknoloji geliştirilmesi gerektiğini vurgulayarak sunumunu sonlandırdı.