Hane’lerden Numaralı Ev’lere
Türkiye Araştırmaları Merkezi olarak Yuvarlak Masa Toplantıları kapsamında birincil tarihi kaynakların okunması/tartışılması düşüncesiyle düzenlediğimiz Tarih Okumaları’nın bu oturumunda Erol Ölçer’in hazırladığı Hane’lerden Numaralı Ev’lere: Osman Nuri Ergin’den 1927 İstanbul’u Bina ve Arazi Cetvelleri başlıklı eseri konuştuk. Osman Nuri Ergin tarafından 1927 nüfus sayımları sırasında İstanbul’daki 6800 civarında sokak ve caddede yer alan binanın mahiyeti, kat adedi, yapı türüne dair tuttuğu istatistikî cetvellerden yola çıkılarak hazırlanan eser 1927 İstanbul’unun adeta sayısal fotoğrafını çekmektedir. Erol Ölçer’in rahatsızlığı nedeni ile son anda katılamadığı programda sunumu, kitabın hazırlanış sürecinde Erol Bey ile yoğun teşrik-i mesaide bulunan Ali Adem Yörük yaptılar.
Erol Ölçer’i geçen yılın Ocak ayında yine Zeytinburnu Belediyesi Kültür Yayınları tarafından yayınlanan Şehir Sokak Hafıza: Kuyulu’dan Biçki Yurdu’na Osman Nuri Ergin ile İstanbul Sokak Adları adlı eserini konuşmak üzere ağırlamıştık. Bu toplantıda kendisi İstanbul şehir tarihine olan ilgisinin sebepleri üzerinde durarak eserlerinin ortaya çıkış serüvenini anlatmıştı. Temmuz ayında yayınlanan ve Osman Nuri Ergin’in 1927 İstanbul’u Bina ve Arazi Cetvelleri’ni konu alan yeni eseri, öncekini tamamlar mahiyette dönemin İstanbul sokaklarındaki her bir yapı hakkında önemli bir envanter sunuyor. İstanbul sokaklarının isim babası, Şehrameneti’nin mektupçusu Osman Nuri Bey’in çalışma azmi ve şehre bıraktığı miras unutulmazdır. Erol Ölçer bir İstanbul sevdalısı olarak bu mirasın peşine düşmüş, Ergin’in bıraktığı iki mühim çalışmanın güzel bir şekilde neşrine vesile olmuştur. Turgut Kut hocanın da katıldığı toplantı, hem Erol Bey ile ilgili hem de İstanbul’un yakın tarihine dair anekdotlarla renkli hâle geldi. Ali Adem Yörük, hem kitabın editörü hem de Erol Bey’le eserin neşrinde teşrik-i mesaide bulunmuş biri olarak kitabın ortaya çıkma serüvenini anlattı.
Osman Nuri Ergin’in 1927 İstanbul Bina ve Arazi Cetvelleri, dönemin şehremini Muhiddin Bey’in göreve gelmesi ve Osman Nuri Ergin’i vilayet mektupçusu olarak atamasıyla Tahdit ve Tahrir Talimatnamesi gereği bu vazifeyi üstlenmesiyle başlar. 1003 numaralı Binaların Numaralanması ve Sokaklara İsim Verilmesi Hakkında Kanun’a göre; tüm binalar numaralandırılacak, binaların niteliği belirtilecek, ayrıca binasız yerler tespit edilecektir. On bin liralık nümerotaj tahsisatı ayrılmış, 140 bin kadar emlâka üç ay içinde isim verilmesi kararlaştırılmıştır. Her bir mıntıkadaki binalar mevâdd-ı inşaiyeye (yapı türüne) göre; kârgir, ahşap, nîm-kârgir, kat adedine göre; katsız, bir katlı, iki katlı, üç katlı, dört katlı ve dörtten ziyade gibi tasnife tabi tutulmuştur. Bina ve araziler şu başlıklarda tasnif edilmiştir: içinde oturulan ve yatılan binalar (ev, apartman, pansiyon, otel, han, bekâr odası, baraka), sanat ve ticaret yerleri (dükkân/mağaza, han, fabrika, hamam, fırın, garaj, ahır), umumi ve resmi binalar (mektep, kışla, hükümete ait bina, belediyeye ait bina, hastane, karakol, cami, kilise, havra, tiyatro ve sinema), binasız yerler (arsa, bostan, bahçe, park, mezarlık).
Ölçer’in çalışması Osman Nuri Ergin’in büyük emeklerle gerçekleştirdiği 1927 senesi İstanbul bina sayımlarına ait istatistikleri içermektedir. Çalışmanın ana kaynağı, 1927 Nüfus Tahriri hazırlık çalışmaları kapsamında İstanbul’da yapılan nümerotaj esnasında, başında Osman Nuri Ergin’in bulunduğu Şehremaneti Nümerotaj Hey’eti’nin hazırladığı bina ve arazi istatistik cetvelleridir. Bu cetvellerde 90 mıntıka, 6.800 küsur sokak ve caddede bulunan binalar mahiyet, kat adedi ve yapı türü bakımından sıralanmıştır. Buradaki veriler Ergin’in 1934’te yayınladığı İstanbul Şehir Rehberi ile örtüşmektedir. Mıntıkalar arasında İstanbul merkez, Beyoğlu, Üsküdar ve Kadıköy gibi birden fazla bölgeye ayrılanlarla beraber, münferit bir çok mıntıka da ismine göre tasnif edilmiştir. Bu doğrultuda 142.200 adet emlak numara levhası çıkarılmıştır. Dönemin İstatistik Umum Müdürü Camille Jacquart’ın dediği gibi, İstanbul Bina Kütüğü; İstanbul’un topoğrafyası, sıhhî şartları, inkişafı ve idaresi ile alâkadar her türlü kurum ve bilim adamı için büyük öneme sahiptir ve yayınlanması elzemdir. Fakat o dönem yayınlanmamıştır. Bu arzu ancak 87 sene sonra Ölçer tarafından yerine getirilebilmiştir. Atatürk Kitaplığı’nda Osman Ergin koleksiyonunda bulunan 1927 İstanbul’u Bina ve Arazi Cetvelleri nüshası yeni harflere aktarılarak önemli bir matbuat ve arşiv desteği ile desteklenilerek neşredilmiştir.
Eserde girişten sonra kronolojik olarak nüfus tahriri çalışmalarının aşamalarını belirten gazete haberleri gelmekte, peşi sıra kitabın gövdesini oluşturan, 90 mıntıkaya ait istatistik cetvelleri teker teker sıralanmaktadır. Eski sokak levhaları, haritalar; çeşme, cami, karakol, hamam, mezarlık veya sokağın genel görünümünü veren eski ya da yeni fotoğraflarla bu bölüm renklendirmeye çalışılmıştır. Kitabın eklerinde Tahdit ve Tahrir Talimatnamesi, Tahrir Memurlarına Mahsus Mufassal Talimatname ve şehircilikle ilgili önemli mevzuatlar da bulunmaktadır. Ayrıca Coğrafi Mıntıkalar İtibariyle İstanbul Şehremaneti Binalar İstatistiği, İstanbul hamamları ve karakollarına dair kayıtlar, önemli detaylar sunmaktadır. Mimar Kemaleddin Bey’in İstanbul’un imarına dair iki önemli tenkit yazısı ile Celâl Esad Arseven’in İstanbul’un nasıl imar edilmesi gerektiğine dair metni, kitabı tamamlayan ilâveler olarak yeniden neşredilmiş.
Kitap, sadece binaların numaralandırılması ile sınırlı kalmıyor, İstanbul’a ait ciddi bir miktarda seçilmiş tarihi şehir kesitleri ve toplumsal manzaralar da içeriyor. Cetvellerdeki ev, ahır, baraka, bekâr odası, dükkân gibi binaların bir çoğu bugüne ulaşmamıştır. Cami, han ve mekteplerin bir kısmı ise çeşitli çalışmalara konu olmakla birlikte, hâlâ keşfedilmeyi ve coğrafi-tarihi seyri ortaya çıkarılmayı bekliyor. Bu bakımdan İstanbul’un mekan hafızası yönüyle önemli kaynaklardan biridir.
“Sokaklar şehirlerin hafızasıdır.” sözünü hatırlatan Ölçer açısından eser ve çalışmalarının hayranlıkla izini sürdüğü, İstanbul’a tarifsiz pek çok hizmeti bulunan Mektupçu Osman Bey’in çalışmalarının “kisve-i tab’a” bürünmesi, hususi bir ehemmiyete sahiptir. Ölçer, Osman Nuri Ergin’in faaliyetlerini matbuattan takip etmeye çalışarak bilhassa tahrir ve nümerotaj çalışmalarına dair bir çok haber ve makale ile kitabı renklendirmiştir. Büyük bir sokak tabelası koleksiyonuna sahip olan Erol Bey, Ergin’in bizzat hazırlattığı rik’ayla yazdırılmış sokak tabelalarından bazıları da olmak üzere, İstanbul sokak hafızasına dair birçok bakiyeyi de eserin çeşitli yerlerinde okuyucunun nazarlarına sunmuştur. Yer yer güzel sokak resimleriyle süslenen eserin şehir tarihçiliğine büyük katkı sağladığı ve bu alanda çalışanlar ve meraklılar için güzel bir kırkambar niteliği sağladığı da söylenebilir.