Mecid Mecidi ile Atölye Çalışması

Paylaş:

Dünyaca ünlü İranlı yönetmen Mecid Mecidi Haziran ayı içerisinde Sanat Araştırmaları Merkezi’nin konuğu oldu. Hayal Perdesi Sinema Topluluğu ile sekiz günlük bir atölye çalışması yapan Mecidi, ülkesine geri dönerken ardında bir de kısa film bıraktı. Sinema grubunun mimarı İhsan Kabil’in de zaman zaman katıldığı program oldukça renkli geçti.Hayal Perdesi Sinema Topluluğunca, atölye çalışmasına hazırlık amacıyla 14–20 Haziran tarihleri arasında yoğunlaştırılmış bir kamp programı düzenlendi. Program çerçevesinde yönetmenliğini Mecid Mecidi’nin yaptığı Baba, Cennetin Çocukları, Baran ve Tanrının Rengi filmleri izlenerek film okuma çalışması yapıldı. Bresson ve Tarkovski filmlerine de yer verilen kamp programında çeşitli kuramsal metinler ve Mecid Mecidi’yle muhtelif yayın kuruluşlarınca yapılmış röportajlar okunarak değerlendirildi. Atölye grubu dışındaki katılımcılar tarafından da ilgi gören kamp programı yoğun ve verimli bir şekilde tamamlandı.21 Haziran’da İstanbul’a ayak basan yönetmen Mecid Mecidi, 22 Haziran sabahı Yuvarlak Masa salonunda atölye çalışmasına başladı. Atölyenin ilk iki günü sabah saatlerinde yapılan kuramsal derslerde sinema tarihi, senaryo, yönetmenlik, oyunculuk ve teknik konulardan bahsetti.Günümüzde kitlelere ulaşmanın en etkin yolunu sinema olarak gören üstat, bu savını tarihte Komünizm ve Nazizm gibi fikirlerin yayılmasında sinemanın rolünden bahsederek destekledi. Mecidi sinemayı sadece bir sanat dalı olarak görmediğini, sinemadan İslâm’ı yüceltme amacıyla bir araç olarak istifade ettiğini ifade etti. Sinemadan bu yönde yararlanırken sloganik bir dil kullanmanın büyük bir hata olduğunu, bu hataya düşmemek için Kur’an-ı Kerim’in dilini örnek almayı öğütledi. Kur’an dilinin insan fıtratına hitap ettiği için bu dilden istifade ederek herkese ulaşacak, evrensel bir lisan yakalanabileceği görüşünde olan Mecidi, Mevlana’nın bugün hâlâ herkese hitap edebilmesini Kur’an dilini kavramış olmasına bağladı. Kur’an’daki hikâyelerin ne kadar meşakkatli olursa olsun mutlu sonla bitmesi, üstadın kendine örnek aldığı yöntemlerden biri. Sinemanın her şeyden önce tasvire dayandığını hatırlatan yönetmen, çok önemli konuları diyalogla anlatmanın büyük bir hata olduğunun altını çizdi.Mecid Mecidi filmlerinde, oyuncuların göstermiş oldukları başarılı performanslar oldukça dikkat çeken unsurlardan biridir. Ünlü yönetmen yaptığı teorik derslerde oyunculuğun filmin başarısını etkileyen hususların başında geldiği üzerinde durdu. Oyuncu seçimi ve oyuncunun iyi bir performans göstermesi için yönetmenin nasıl yöntemler kullanabileceği gibi bilgileri öğrencileriyle paylaştı. Mecidi, verdiği teorik bilgileri başından geçen anekdotlarla renklendirmeyi de ihmal etmedi.Atölyenin uygulama bölümü, ilk gün öğleden sonra yapılan oturumla başladı. Katılımcıların önceden hazırladıkları sinopsisleri değerlendiren Mecidi, çekilecek kısa film için kullanılacak senaryoyu grup oylamasına sunarak belirledi. Grupça alınan kararla, oylamada ikinci gelen Murat Pay’a ait Beyaz Ceket adlı çalışmanın çekimi için hazırlıklara başlandı. Çalışmanın ikinci ve üçüncü günlerinde senaryoda yapılacak değişiklikler üzerinde konuşuldu. Oyuncu adayları ve çekim mekânları belirlenip, gerekli teçhizat temin edildikten sonra çekim hazırlıkları tamamlanmış oldu. Atölye çalışmasının dördüncü günü, Yavuz Selim Camii’ne vuran sabah ışıklarıyla birlikte çekimlere başlandı. Hızlı başlayan çekimler ilerleyen günlerde Fatih Camii, Zeyrek ve Vefa semtleri, Beyoğlu İstiklâl Caddesi’nde dört gün boyunca devam etti.Atölyenin son günü yapılan değerlendirme toplantısının ardından, Mecid Mecid’nin henüz Türk izleyicisine ulaşmayan filmi Söğüt Ağacı’nın gölgesinde hüzünlü bir veda yaşandı. Grupla birlikte geçirdiği süre boyunca bilgi ve tecrübelerini paylaşma noktasında son derece cömert davranan üstat, gruba periyodik olarak toplanmalarını ve sık sık kısa film çekmelerini önerdi. Mecidi zaman zaman İstanbul’a gelerek grupla yapacağı çalışmalara devam etme sözü verirken, bir sonraki filminin çekimleri için Hayal Perdesi Sinema Topluluğunu İran’a davet etti.Hayal Perdesi Sinema Topluluğu üstatla vedalaştıktan sonra da kısa film çalışmalarına devam etti. Daha önce yetiştirilemeyen filmin bazı bölümlerinin çekimleri tamamlandıktan sonra, montaj aşamasına geçildi. Filmin tamamlanan kaba montajını değerlendirilmek ve daha profesyonel imkânlarla son hali verilmek üzere Mecid Mecidi’ye gönderildi. Yakın zamanda son şeklini alan kısa film, henüz buralara ulaşmadı. Şayet programda bir aksama olmazsa Ekim ayı sonunda ortaya çıkan çalışmayla birlikte üstadın da İstanbul’da olması bekleniyor.Örnek aldıkları değerli bir yönetmenle birlikte çalışma imkânı yakalayan Hayal Perdesi Sinema Topluluğu, kendilerine sunulan bu imkândan ne ölçüde faydalandıklarını hazırlayacakları film projeleriyle göstermeyi hedefliyor.

Daha fazla göster

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir