İslâm Bilimi Nedir? Bir Tartışmanın Dünü ve Bugünü
Seyyid Hüseyin Nasr
Çeviri: İbrahim Kalın
Değerli arkadaşlar hepinizi saygıyla selamlıyorum. Bugünkü konuşmam için seçilen konu “İslâm Bilimi Nedir? Bir Tartışmanın Dünü ve Bugünü.” Teknik bir mesele olmanın ötesinde bu konu, İslâm dünyasının ve medeniyetinin geleceği için hayatî öneme sahip bir meseledir. Sizin de bildiğiniz gibi bilim kelimesi pek çok Müslümanın zihninde neredeyse ikinci bir ilah-tanrı haline gelmiştir. Bu manada sözkonusu Müslüman bilim adamlarının çoğu pratikte değilse bile zihin dünyalarında aslında düalist olarak yaşamaktadırlar ve genellikle bu ilah, mâhiyeti tam olarak kavranmadan ibadet edilen bir ilahtır. Ben felsefe ve felsefe tarihiyle ilgilenmeden önce kariyerime bilim sahasında başladım. Fakat burada Batı biliminin ne olduğu konusunda size uzun uzun izahlarda bulunmayacağım. Ancak şu soruyu sorarak başlamak istiyorum: İslâm bilimi nedir? 45 yıl kadar önce mütevazı bir şekilde bu kelimeyi ilk defa kullanmaya başladığımda ben çölde vaaz veren vaiz gibi yalnız birisiydim. 45 yıl sonra baktığımızda bugün Malezya’dan Endonezya’ya, Hindistan’dan İran’a, Türkiye ve Batı’ya kadar bu kavramın her tarafta ciddi bir şekilde tartışıldığını görüyorum. Ne var ki pek çok kişi aslında İslâm bilimi diye bir şeyin olmadığına inanıyor, çünkü onlara göre bilim bilimdir. Zira bu düşünce biçimine göre bir metalin Tokyo’daki veya bir başka yerdeki ağırlığı aynıdır, bu hiçbir yerde değişmez. Fakat şunu da unutmamak gerekir ki, felsefî bir önkabuller silsilesine sahip olmayan hiçbir bilim yoktur. Özellikle hakikatin nasıl kavranacağı ve bunun nasıl ele alınacağı konusunda her bilimin sahip olduğu felsefî birtakım önkabuller vardır. “Bilim bilimdir” demek aslında “Kahve kahvedir” demekten öte bir şey ifade etmemekte; fakat bildiğiniz gibi Türk kahvesi İsveç kahvesinden çok farklıdır. Bu konuda dile getirilen bir diğer tenkit ise Hıristiyan bilimi, Hint bilimi, Yahudi bilimi diye bir şey olmadığına göre neden İslâm bilimi diye bir şeyin olması gerektiği fikridir.
Yazının tamamını okumak için tıklayınız.