Enderun Kitabevi
Türkiye Araştırmaları bünyesinde değerlendirilebilecek, Türkiye üzerine yayın yapan dergi ve yayınevlerimizi misafir ettiğimiz, Türkiye’ye dair yayıncılık yapmanın problemlerini, bugününü ve geleceğini tartıştığımız sohbetlerin altıncısında, konuğumuz 1960’ların sonlarına doğru kurulan Enderun Kitabevi’nin kurucularından İsmail Özdoğan idi.Özdoğan konuşmasında, gerek yaptıkları akademik çalışmalar ve gerekse yetiştirdikleri talebeler vasıtasıyla kültürümüze büyük katkılarda bulunmuş ilim adamlarının uğrak mekânı ve sohbet ettikleri bir kitabevi olan Enderun Kitabevi’nin geçmişinden ve kitabevinin kurulduğu dönemdeki kültür dünyamızın ahvalinden bahsetti.Enderun Kitabevi’nin Mahir İz başkanlığında ve aralarında, çoğu onun talebeleri olan İsmail Erünsal, Mustafa Uzun, Vefa Çamdibi, Ertuğrul Düzdağ gibi isimlerin bulunduğu on kişi tarafından kurulduğunu ifade eden Özdoğan, “bir kitabevi kurma” düşüncelerinin, eski sahaf geleneğini devam ettirmek amacına matuf olduğunu söyledi. Özdoğan, bu düşüncelerini “okur-yazar tâifesi bir araya gelsin, otursun, bilenler anlatsın, bilmeyenler dinlesin istedik” şeklinde dile getirdi. Özdoğan’dan öğrendiğimize göre kitabevinin ismi, Ertuğrul Düzdağ’ın teklifidir. Kitabevi müdavimleri arasında ise Ziyad Ebuzziya, Abdülbaki Gölpınarlı, Cemil Meriç, Orhan Şaik Gökyay, Seyfettin Özege, Tahsin Banguoğlu, Ömer Faruk Akün, Mehmed Çavuşoğlu gibi tanınmış kişiler bulunmaktadır. Üniversiteden (İstanbul Üniversitesi) her gün iki üç kişi kitabevine gelmekte ve sohbetler yapılmaktadır.Mahir İz Hoca’dan çok istifade ettiklerini büyük bir kadirşinaslıkla anlatan Özdoğan, Mahir İz’in Erenköy, Arnavutköy ve Emirgan’da devam eden sohbetlerini yirmi yıl boyunca takip eder. İz, kuruluşundan sonra Enderun Kitabevi’nde de büyük bir alâkayla takip edilen çok kıymetli sohbetler verir.Enderun Kitabevi, bir ‘kitabevi’ olarak kurulmasına rağmen, bir süre sonra kitap basabilmiştir. İlkin Ertuğrul Düzdağ’ın Şeyhülislâm Ebussuûd Efendi Fetvaları Işığında 16. Asır Türk Hayatı başlıklı çalışmasını yayınlayan kitabevi, Osmanlı Araştırmaları dergisini yılda iki kez çıkarmaktadır. Library of Congress ve The British Library gibi kurumların Türkiye temsilciliğini yapan Özdoğan ayrıca, müteferrika kitapların sahaflar arasında ne denli muteber olduğuna dikkat çekerek yurtdışındaki üniversite kütüphanelerine, yazma ve matbu çok sayıda değerli eser gönderdiklerini ve bu şekilde Harvard, Chicago, Sorbonne gibi üniversitelere uzun yıllar epeyce kitap sattıklarını belirtti.Enderun Kitabevi’nin kurulduğu dönemdeki ilim iştiyakını ve ilme/âlime verilen değeri günümüzde görememenin hüznünü duyduğunu, kültürümüzün bize bıraktığı mirasın kıymetinin günümüzde layıkıyla bilinemediğini büyük bir hissiyatla dile getiren Özdoğan’a göre, “Enderun çevresi” diye ifade edilebilecek gayretkeş insanların samimi çabaları artık mazide kalan bir hatıradır.
Özdoğan, kitapçılık hayatı boyunca bizzat şahit olduğu veya meşâhirden dinlediği bazı hadiseleri de dinleyicilere aktardı. Söz sahibi, meslek içerisinde kırk yılı, kitaplar arasında ise yarım asrı aşkın bir süreyi geride bırakan bir kişi olunca kitap, sahaf, kitap kurtları hakkında sayısız hatıraya sahip Özdoğan’ın anlattığı hadiseler büyük bir ilgiyle dinlendi.