İran İzlenimleri

Paylaş:

Küresel Araştırmalar Merkezi, Özel Etkinlik toplantılarının Ağustos ayındaki konuğu, gazeteci ve yazar Cihan Aktaş idi. Ana karakterleri, birey olarak varolma ve benliklerini koruma mücadelesi veren kadınlar olan hikâyeleri ile kendine özgü bir dil kuran ve uzun yıllardır İran’da yaşayan Aktaş’ın çalışmaları arasında, Şark’ın Şiiri: İran Sineması ve Dünün Devrimcileri Bugünün Reformistleri: İran’da Siyasal, Kültürel ve Toplumsal Değişim başlıklı eserler bulunuyor. Taraf gazetesi ile Dünya Bülteni internet sitesindeki yazıları ile gazetecilik faaliyetlerini de sürdüren Aktaş, İran’da 12 Haziranda gerçekleşen olaylı cumhurbaşkanlığı seçimlerini ve seçimler sonrasında ülkenin içine girdiği yeni döneme ilişkin izlenimlerini bizlerle paylaştı.İran’daki seçimler, ülkedeki mevcut yapının değişimine karşı çıkan Muhafazakârlar ile mevcut sisteminin temellerine dokunulmadan değiştirilmesini isteyen Reformistler arasında kıran kırana bir mücadeleye sahne oldu. Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad’ın, Reformistlerin adayı Mir Hüseyin Musevi karşısında oyların %63’ünü alarak seçimleri kazandığının ilan edilmesinin ardından, muhalefet sokaklara döküldü. Seçimlere hile karıştırıldığını iddia eden ve verdikleri oyun hesabını soran göstericilere karşı İran güvenlik güçleri son derece sert bir karşılık verdi. Yüzlerce kişi gözaltına alındı. Bu kişilere işkence yapıldığı iddiaları günlerce manşetlerden inmedi. Temmuz ayına kadar devam eden karmaşa, Ahmedinejad’ın en yakın rakibini büyük bir farkla yenerek ikinci defa cumhurbaşkanı seçildiğinin teyit edilmesiyle sonuçlandı.Cihan Aktaş, yakından takip ettiği İran’daki bu sancılı seçim sürecinde yaşananları, bir siyaset yorumcusunun mesafeli ve soğuk gözlemlerinden ziyade bir edebiyatçının hassasiyeti ile değerlendirdi. Kurulu düzenden maddi çıkarları olan ve ellerindeki gücü kaybetmek istemeyen Muhafazakârların, İslâmî rejimin devam etmesini isteyen ancak rejimin özellikle birey hak ve özgürlükleri bağlamında aksayan yönlerinin değiştirilmesini ve dış dünyaya karşı daha ılımlı bir üslubun kullanılmasını isteyen Reformcuları durdurmak için gayrimeşru yollara başvurduklarını öne sürdü. Muhafazakârların kendi güç siyasetlerini sürdürebilmek için Reformistleri haksız ithamlarla İran halkının ve dünyanın gözünde haksız duruma düşürmeye çalıştıkları şeklindeki görüşünü dinleyicilerle paylaşan Aktaş, seçimlerde hile yapılma olasılığının oldukça yüksek olduğuna inandığını da sözlerine ekledi.Reformistlerin Batı basınında destek görmesinin, “İslâm devletini yıkmaya çalışan Batı ile işbirliği yapanlar” yaftasını doğrulayamayacağını söyleyen Aktaş’a göre, Reformistleri destekleyen kitleler arasında, İran İslâm Cumhuriyeti’nin İslâmi karakterine karşı olanlar da var. Ancak Reformistlerin lider ve destekçilerinin büyük çoğunluğunu, rejimle değil sadece bazı uygulamalarla problemi olan dindar insanlar teşkil etmektedir. Musevi gibi 1979 İran İslâm Devrimi’nde rol oynayan ve devrimin öncüsü Ayetullah Humeyni’nin teveccühünü kazanan bir ismin, emperyalistlerin elinde oyuncak olmuş bir insan olarak sunulmasının büyük bir haksızlık olduğuna inandığını dile getiren Aktaş, İran’daki devrimci ivmenin yerini kalkınma anlayışını salt güç kazanımıyla sınırlamaya zorlayan bir 3. dünya statükoculuğuna terketmesinden kaygı duyduğunu ekledi. İran devlet sisteminin problemlerini kendi eliyle çözmemesinin ve halkın meşru taleplerini görmezden gelmesinin, İran karşıtı çevrelerin işini kolaylaştırdığını söyleyen Aktaş, konuşmasını İran’ı zor bir dönemin beklediği yönündeki tespitleriyle noktaladı.

Daha fazla göster

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir