Napolyon’a Karşı Osmanlı ve Avrupa İttifakı (1798-1802)
Merkezinde Napolyon’a karşı kurulan Osmanlı-Avrupa ittifakını ele alan, Kahraman Şakul’un Georgetown Üniversitesi’nde tamamladığı, 1798-1802 yıllarını kapsayan doktora tezi; askerî, diplomatik, lojistik, iktisadî meseleler ve ittifaklar gibi çeşitli alanlara nüfuz edebilen çok geniş kapsamlı bir doktora tezidir. Tez genel olarak 17. yüzyıl sonları ve 18. yüzyıl başlarında gelişen; Mısır seferi, Osmanlı’nın Napolyon tehlikesine karşı tarihî rakibi Rusya’yla kurduğu ittifak, ittifak filosunun İtalya çıkartması gibi birtakım önemli olaylar bağlamında reform çağındaki Osmanlı’nın dünyadaki konumunu, diplomatik ve askerî tarihle birlikte ele alarak analiz etmektedir.Şakul tezinde Osmanlı-Rus İttifak güçlerinin İtalya’ya çıkartma yapması ve Sicilya’ya yardım etmesi, Palermo’daki Osmanlı askerlerinin isyanı, Osmanlılara bağlı Yedi Adalar Cumhuriyeti kurulması gibi hem diplomasi hem de askerî tarihimizi yakından ilgilendirmesine rağmen yeterince bilinmeyen birçok meseleyi ilgililerin dikkatine sunuyor. Bunun yanında askerlerin giderlerinin poliçe sistemiyle nasıl karşılandığı, ittifak kurulan Rusların iaşe ve ikmallerinin nasıl yapıldığı, savaşın nasıl finanse edildiği, seferlerin hazırlık süreçlerin nasıl olduğu (donanmanın nasıl kurulduğu, sefere nasıl hazırlanıldığı, erzak ve diğer gereksinimlerini nasıl karşılandığı) gibi tarih yazımımızda neredeyse hiç değinilmeyen ya da yanlış yorumlanan birçok meseleye yoğunlaşır. Ayrıca, Cevdet Paşa ve Enver Ziya Karal gibi tarih yazarlarımızın düştüğü birçok hatayı gözler önüne sermeye çalışmaktadır.Ayrıca Şakul; Mısır seferini önceden tahmin edemedikleri için Osmanlı diplomatlarını suçlamanın yanlış olacağını, zira hiç kimsenin bu seferi öngöremediğini, bunun bu şekilde yapılmasının Fransa’nın başarısı olduğunu örneklerle açıkladı. Osmanlı’nın 1792’de başlayan ihtilal savaşlarında güttüğü tarafsızlık politikasına rağmen Fransa, 1798’de Mısır’ı işgal etmiştir. Şakul’a göre, Fransa’nın Mısır’ı işgal etmesinden bir yıl önce, 1797’de, kendisiyle aynı tarafsızlık politikasını güden Venedik’e ait Yedi Adaların Fransa tarafından işgal edilmesi ve Venedik’in tarihten silinmesiyle, Osmanlı geleneksel dost bellediği Fransa’ya karşı ciddi mânâda şüpheler duymaya başlamıştır. Osmanlı bu güçlü şüphesine rağmen yeterli süre olmadığı ve hedefin neresi olduğunu tam olarak kestiremediği için gerekli önlemleri alamamıştır. Osmanlı Devleti, bu gelişmeler üzerine dikkatini Adriyatik’teki gelişmelere yoğunlaştırmış ve Rusya’yla ittifak çalışmalarına başlamıştır. Daha sonra Mısır’ın işgaliyle de Adriyatik serhattini yeniden kurmuş ve Fransa’ya karşı tampon güç olarak Rusya’yla birlikte Fransızlardan aldığı Yedi Adalar üzerinde Yedi Adalar Cumhuriyeti’ni kurmuştur.Tezin ele aldığı dönem, Osmanlı’nın yavaş yavaş Avrupa siyasetinin içine çekilmeye başladığı bir dönemdir. Şakul, bu ve diğer birtakım gelişmelerden yola çıkarak Kırım Savaşı’yla ilişkilendirilen Osmanlı globalleşmesini daha önceye, 1797’lere kadar dayandırmak gerektiğini savunur. Çünkü Kırım Savaşı’nda Osmanlıyı global diye nitelendirmemizi sağlayan parametrelerin hemen hepsi bu dönemde gerçekleşmiştir. Ayrıca Şakul’un “global an” dediği bu dönemde toplumun tüm kesimlerinde “yeni bir şeyler oluyor” algısı ve -tezinde Nizam-ı Cedit’le ilişkilendirerek açıklamaya çalıştığı- yeni oluşan bir siyasî bilinç vardır. Şakul, bunları da globalleşme sürecinin uzantıları olarak ele alır.İstanbul, St. Petersburg, Tepedelenli Ali Paşa ve -Şakul’un olayların seyrinde sanılanın aksine çok fazla etkili olduklarını ifade ettiği- çeşitli küçük bürokratların temel oyuncu olduğu tezde, olaylar kronoloji sırasına uyularak aktarılır. Tezde bir yandan diplomatik ve askerî tarihle ilgili bilgiler, diğer yandan da diplomatik ve askerî gelişmelerin Osmanlı İmparatorluğu’ndaki idarî, malî ve siyasî sonuçlarına dair birtakım değerlendirmeler mevcuttur. Askerî ve siyasî gelişmelerin anlatıldığı bölümlerde Mısır’ın işgaline karşı Rusya’yla girişilen ittifakın en temel, en somut sonucu olan Osmanlı-Rus ortak filosunun Adriyatik’te sefere çıkması üzerinde durulur; ki bu husus Şakul’un bu konuyu tercih etmesinin en önemli sebebidir.Vaka çalışması olarak siyasî, diplomatik ve askerî açıdan temel alınan mesele, kurulan Osmanlı-Rus filosunun beraberce Adriyatik’e gidip Yedi Adaları Fransız işgalinden kurtarmalarıdır. Genel olarak 1794-1807 arasıyla ilgili layihalar, nizamnameler, iaşe belgeleri gibi birçok arşiv belgesinden ve daha önce yapılmış çeşitli çalışmalardan yararlanan Şakul, devletin o dönemki malî ve idarî işleyişi hakkında da çeşitli sonuçlara ulaşmaya çalışmıştır ve kaynakları bir arada değerlendirerek genel bir resim ortaya koymayı amaçlamıştır.