Osmanlı Sarayında İktidar ve Himaye Politikaları 1570-1610
Ohio State Üniversitesi’nde tamamladığı “Factions and Favorites at the Courts of Sultan Ahmed I (r. 1603-17) and His Immediate Predecessors” başlıklı doktora çalışması çerçevesinde misafirimiz olan Günhan Börekçi ile 1570-1610 yılları arasında İstanbul’da, Osmanlı Sultanının Sarayındaki patronaj ilişkileri ve iktidar dinamiklerinin değişimi üzerine konuştuk. Börekçi tezinde, siyasî, askerî, sosyo-ekonomik dönüşümün yanı sıra erken modern Osmanlısının idarî yapısındaki krizler ve transformasyonların da başlangıcı kabul edilen 16. yüzyıl sonu-17. yüzyıl başında Topkapı Sarayı’nın etrafında yerleşik üst düzey Osmanlı yönetici elitindeki taraftarlık ve karşıtlık siyasetini mercek altına alıyor.I. Ahmed (1603-1617) dönemi Osmanlı sarayı ve saray kültürü üzerine odaklanan Börekçi, tezde ilk olarak, I. Ahmed’in saltanatından önceki siyasî olaylara ve figürlere yer veriyor. Burada özellikle III. Murad (1574-1595) ve III. Mehmed (1595-1603) dönemindeki Celali İsyanları ve Sipahi Ayaklanması gibi siyasî olaylar ile Karayazıcı Abdülhalim, Gazanfer Ağa, Veziriazam Yemişçi Hasan Paşa gibi siyasî figürler karşımıza çıkıyor. Sunumunda bu olaylar ile çalışılan konu arasındaki irtibata değinen ve İtalyan kaynaklarına bol referans yapan Börekçi, dönemin olaylarını ve kendisinin temel tezlerini, kaynakları mukayese ederek değerlendirmektedir. Börekçi’ye göre, yaygın kanının aksine, I. Ahmed cesur ve dediğini tutturan bir padişahtır ve Kanuni Sultan Süleyman’ı kendisine rol-model edinmiştir.Tezinin ikinci bölümünde gündelik hayatın siyasetine nüfuz etmeyi hedeflediğini ifade eden Börekçi, bu dönemde yaşanılanları, iktidar hiyerarşilerinin yeniden oluşturulması şeklinde nitelendiriyor. Burada çeşitli iktidar öbekleri arasındaki mücadeleler ve Sultanın bu mücadeledeki yerine ilişkin detaylı açıklamalar yapan Börekçi, Musahipler ve Hanım Sultanların iktidara etkisi ile bunun dönemin siyaseti üzerindeki etkisine dikkat çekiyor. Ayrıca, Sultanın özellikle Musahiplerin nüfuzunun artmasındaki bariz rolü üzerinde duruyor. Bu dönemin üst düzey devlet adamları hakkında hem yerli hem de yabancı arşivlerde bol miktarda malumat bulunduğunu da dile getiren Börekçi, o dönemin yüksek devlet erkânı hakkında zengin biyografik malumat vermektedir. Dört bölümden müteşekkil doktora çalışması I. Ahmed dönemi hakkında bol miktarda, daha önce gün yüzüne çıkmamış belge ve bilgiyi de literatüre kazandırıyor.