Yetimlere Dünyanızda Yer Açın

Paylaş:

“Bütün mutlu aileler birbirine benzer, her mutsuzluğun hikâyesi ise kendine özgüdür.”

Lev Tolstoy, Anna Karenina

Ülkemizde ve dünyada değişen hayat koşulları, süreğen hastalıklar, doğal afetler, savaşlar ve benzeri durumlar insan hayatını tehdit etmekte; hayatını kaybedenlerin yakınları, eşleri ve özellikle çocukları zor bir hayat mücadelesi ile karşı karşıya kalmaktadır. Ebeveynini kaybetmiş yetim çocuklar meselesi –bilinen ama dokunulmayan– bireysel ve sosyal sorumluluk alanı içerisinde yer alan önemli konu başlıklarından biridir.

Tarihsel arkaplana bakıldığında, İlhanlı hükümdarı Gazan Mahmut Han (1295-1304) tarafından yaptırılan yetimhane ve Osmanlı’nın yardıma muhtaç dul ve yetimleri barındırmak üzere açtığı Avarız ve Müessesât-ı Hayriye isimli vakıflar dikkat çekmektedir. Fatih Vakfiyesi yetim çocukların okutulması ve meslek sahibi olması konusunda kanunlar içermektedir. Tanzimat’tan sonra 1851’de kurulan Eytam Nazırlığı, 1868’de Mithat Paşa tarafından kurulan ıslahhaneler, 1872’de kurulan Darüşşafaka, 1903’te II. Abdülhamid tarafından kurulan Darulhayr-ı Âli, 1915’te Trablusgarp ve Balkan savaşlarında babaları şehit olan çocuklar için açılan darüleytamlar ve 1917’de açılan Himaye-i Etfal Cemiyeti ile kurumsal geçmişimiz özetlenebilir.[1]

Günümüzün yetim çocuklar meselesine döndüğümüz vakit, kurumsal olanın tevarüsü ve bu alanda yapılması gerekenlerin ihdası noktasında önemli sorumluluk alanları ile karşılaşıyoruz. Bunlar devlet bünyesinde kurumsal bakımla iktifa edip bireysel açıdan muaf sayılabileceğimiz sorumluluk alanlarından olmayıp en yakın haleden en uzağına kadar insanî, dinî, toplumsal ve evrensel kurallar gereğince mesul olduğumuz geniş bir alanı içermektedir.

Bu alanda çalışmalarıyla dikkat çeken İHH’nın başkan yardımcılığını ve Yetim Birimi başkanlığını yürüten Murat Yılmaz, Küresel Araştırmalar Merkezi’nde gerçekleştirdiği sunumunda dünyadaki yetimler ile ilgili şu bilgileri ve istatistikleri bizimle paylaştı: “Dünyada 165 milyon yetim çocuk olduğu belirtiliyor. UNICEF’in raporlarında ise bu rakam 210 milyon olarak ifade ediliyor. Ancak bu istatistikler dünyanın en kalabalık nüfuslu ülkeleri Çin ve Hindistan ile 5 milyon yetim çocuk bulunduğu tahmin edilen Irak gibi toplamda 52 ülkenin verilerini içermediğinden yetim çocuk sayısının gerçekte 210 milyonun çok üzerinde olduğunu söyleyebiliriz. Afrika’da her yıl 2 milyon çocuk yetim kalıyor ve bunların %30’u ebeveynlerini AIDS sebebiyle kaybediyor. Öte taraftan yetim çocukların yaklaşık 90 milyonu sokaklarda yaşıyor; bu da onları misyoner örgütlerin yanı sıra organ, dilencilik ve fuhuş mafyasının pençesine düşme riskiyle karşı karşıya bırakıyor. İstatistikler her yıl 2,5 milyon çocuğun kaçırılarak satıldığını, çeşitli suçlara ve fuhşa sürüklendiğini ortaya koyuyor. Bir diğer önemli veri ise savaşan çocuklarla ilgili; bugün dünyada 300 bin çocuk asker olduğu tahmin ediliyor.”

İşte dünyadaki mevcut bu tablo karşısında Yılmaz, İHH’nın yetimlere yönelik faaliyetlerini ayrıntılarıyla anlattı. Buna göre İHH, toplamda 135 ülkede yetim çocuklara ve ailelerine dönemsel destek veriyor ve bu ülkelerde 300’ün üzerinde partner kuruluşla çalışarak yerel kaynakları güçlendiriyor. Bu çocuklara kendi topraklarından kopmadan, güvenilir ellerde maddi ve manevi ihtiyaçlarının karşılandığı ortamlar sunmayı amaçlıyor ve bu çerçevede eğitim, sağlık, gıda, giyecek ve barınma desteği veriyor. Dönemsel çalışmaların yanı sıra düzenli destek kapsamında 2007’de başlattığı Sponsor Aile Sistemi ile 36 ülkede 25.000 yetime her ay 90 TL yardım yollayarak hem bu çocukların hem de ailelerinin eğitim, sağlık, gıda ve diğer temel ihtiyaçlarını karşılıyor. İHH’nın sponsorluk sistemi ile desteklediği yetim çocukların %60’ı Filistin, Irak ve Lübnan’dan; yani savaşın olumsuz etkilerini en çok üzerlerinde hisseden yetim çocuklardan oluşuyor. Son dönemde Van’daki depremlerde yetim kalan 200 çocuğa da destek veriyor. Bu çalışmaların dışında İHH, babasını kaybetmiş ve ailesi olmayan çocuklar için Açe (Endonezya), Pakistan, Moro (Filipinler) ve Patani (Tayland) başta olmak üzere dünyanın farklı bölgelerinde açtığı sekiz yetimhanede 650 çocuğun bakımını sağlıyor. İnşası devam eden dört yetimhane daha bulunuyor. Ayrıca psiko-sosyal açıdan rehabilitasyonlarının sağlanması amacıyla özellikle savaş ve deprem riskinin yoğun olduğu bölgelerde yetim çocuklar ile annelerine yönelik olarak psikolojik destek hizmeti de sağlıyor.

Kâh dünyada hâlihazırda yetimlerin yaşadıkları sıkıntılar ve yetimhanelerin içler acısı durumuna dair anlattıklarıyla kâh İHH’nın bu çocukların yüzünü güldüren faaliyetlerine dair paylaştıklarıyla İHH Başkan Yardımcısı Murat Yılmaz, yetimlere dünyamızda bir yer açtı ve bize sorumluluklarımızı bir kez daha hatırlattı.

Sınırlı imkânlarımızla dahi bir yetimin elinden tutup bir nebze olsun dertlerine derman olabileceğimizi, geleceğin inşasına katkıda bulunabileceğimizi somut örneklerle ortaya koydu.


[1]Veli İnanç, “Osmanlı Sosyal Yapısında Öksüz
ve Yetimler”, Savaş Çocukları-Öksüzler
ve Yetimler Sempozyumu Bildirileri
, 2002.

Daha fazla göster

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir