XIX. Yüzyıl Karadeniz’inde Yeni Bir Ticari Merkez: Samsun

Paylaş:

Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisat Tarihi bölümünde hazırladığı “XIX. Yüzyıl Karadeniz’inde Yeni Bir Ticari Merkez: Samsun” başlıklı doktora teziyle Filiz Dığıroğlu, Mart ayı Tez-Makale Sunumları programı çerçevesinde misafir edildi. On dokuzuncu yüzyılda küçük bir sahil kasabasından modern bir ticaret merkezine dönüşen Samsun’un yaşadığı değişimi incelerken Dığıroğlu, bir yandan şehir tarihinden beslenmiş diğer yandan ticaret tarihine ağırlık vermiştir. Çünkü şehirdeki değişim modernleşme hareketlerinin yanı sıra ticarete bağlıdır. Karadeniz’in en büyük ticaret merkezi olan Trabzon, yüzyılın ikinci yarısında ticari önemini kaybederken, Samsun’un ticari merkez olarak öne çıktığı görülmüştür. Bu cümleden hareketle ticari merkez özelliği bakımından Samsun’un Trabzon’un alternatifi olarak algılanmaması gerektiğini belirten Dığıroğlu’na göre iki merkezin dinamikleri farklıdır. Samsun verimli hinterlandındaki ürünler sebebiyle iç ve dış ticarette ihraç limanıyken Trabzon sadece bir transit ticaret limanıdır. Trabzon’un ticari aktivitesini belirleyen şey Tebriz-Trabzon hattı, İran transit ticaret hattı olduğu için Süveyş Kanalı ve Poti Limanının açılması Trabzon’un ticaretini olumsuz etkilemiştir. Samsun’un iktisadi yapısı, şehirde bulunan meslekler ve meslek dallarının gelişim süreci üzerinden ele alınırken kaynak olarak Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nden Ticaret ve Nâfia Nezareti ile Dâhiliye Nezareti dosyaları, Pera ve Babıali basını ile Samsun yerel basını, Samsun Şeri‘yye sicilleri, Osmanlı limanlarının istatistiklerinin bulunduğu dönemin Karantina Nezareti tarafından tutulan kaynakları, ayrıca Dersaadet Ticaret Odası Gazetesi, Samsun ticaret odasının yayınladığı İstatistikile Annuaire Orientale du Commerce(Şark Ticaret Yıllıkları) kullanılmıştır.

Şehir tarihi ve ticaret tarihi çalışmalarında ekonominin mikro değişkenlerinden ziyade makro değişkenlerine ağırlık verilerek bütün izahlar bu değişkenler üzerinden yapılır. Dığıroğlu ise tezinde kent ekonomisinin değişiminde makro ekonomik değişkenler kadar mikro ekonomik değişkenlerin de iyi bir açıklama aracı olabileceğini savunmaktadır. Samsun’da bir liman bulunmamakla birlikte iskeleler üzerinden yürüyen ticaret hacmi ele alınırken, liman ticareti dış ticaret olduğu için, kentin ticari hayatı makro değişkenlerle izah edilir. Aynı zamanda mikro değişkenlerin en önemli unsuru olan meslek grupları incelenmek suretiyle şehirde 100 yıl boyunca esnafın değişimi takip edilmektedir. Burada geçen esnaf kelimesi zanaatkâr, üretici ve tüccarları kapsayan geniş bir ifadedir. On dokuzuncu yüzyıl başında Samsun’da 25 meslek grubu varken yüzyıl sonunda 80 farklı meslek grubu bulunur. Dığıroğlu bu meslekleri geleneksel meslekler, ithalat ve ihracat meslekleri ve yeni meslekler şeklinde üç bölümde ele almaktadır. Geleneksel meslekler grubuna kasaplar, bakkallar, baharatçılar gibi eskiden beri Samsun’da varolan meslekler girer. İhracatçılar hammadde, ithalatçılar da tüketim ve yatırım malları ile uğraşan gruptur. Esnafın içindeki üreticiler arpa, çavdar, tütün gibi tarım ürünlerini üretenlerdir. Sigorta şirketleri, gemicilik ve nakliye kumpanyaları, komisyoncular ve ticari temsilcilikler ise yeni girişimciler olarak sayılabilir. Samsun’da dernekler, kulüpler ve ticaret odaları da mevcuttur. Bunlar arasında Fransız ticaret odası dikkat çekicidir. Yeni profesyoneller ve uzmanlar olarak ifade edilen grubun içinde de diplomalı doktorlar, eczacılar, diş hekimleri, ebeler, avukatlar ve mimarlar bulunur. Yeni kamu hizmetleri grubunun içinde ise tramvay, elektrik ve su şirketleri, ticari istihbarat, matbaalar, oteller ve restoranlar vardır. Ayrıca bankerler, sarraflar ve bankalar gibi yeni mesleklerle içki, makarna ve modern tütün fabrikaları gibi işler de görülmektedir. Dığıroğlu çalışmasında mesleklerin yanı sıra Samsun’daki panayır, pazar, han, bedesten, borsa gibi ticaret yapılarını ve özellikle Duhan Çarşısı ve Reji Tütün Fabrikasını da incelemektedir.

On dokuzuncu yüzyıl içerisinde gelişen ticaret, mesleklerde uzmanlıklara imkân verir, yeni mesleklerin ortaya çıkmasının yanında mevcut mesleklerin alt dalları da oluşur. Samsun’daki tüccar topluluğu kendi içinde hiyerarşik denebilecek bir yapıya sahiptir. En üst tabakada uzun mesafe ticaretini tek başına yapabilen, daha çok Rum ve Ermenilerden oluşan zenginler, ikinci olarak bu karmaşık ticari ağlara aracılık ve komisyonculuk eden sermayesi ve hareket kabiliyeti daha az olan tüccar grubu yer alır. En alt tabakada ise küçük tacirler ve çerçiler vardır. Meslek grupları arasında geçişkenlik çok rahat olduğu için aynı kişi birden fazla işte görülebilmektedir. Samsun halkının tüketim biçiminin ve zevklerinin gösterdiği değişim, ithal edilen mallar üzerinden de izlenebilmektedir.

Samsun’da yüzyılın ikinci yarısında nüfusun arttığı da görülür. Bu artış ticari faaliyetlerin artmasının yanı sıra Kafkas göçleriyle de ilgilidir. Bafra ve Çarşamba ovalarına yerleştirilen Kafkasların tarım alanlarını etkin kullanması sonucu tarım ürünlerinde ve dolayısıyla bu ürünlerin ticaretinde artış görülür. Samsun nüfusu çok uluslu bir imparatorluk olan Osmanlı nüfusu ile mütenasip bir şekilde birçok milleti bünyesinde barındırmasının yanı sıra dikkat çekici oranda yabancı nüfusa sahiptir. Yabancı nüfusun ve ticari hareketliliğin artışı Samsun’daki konsoloslukların varlığı ile sonuçlanır. Şehirdeki etnik zenginlik Cumhuriyetin ilk yıllarına kadar sürmüş, hatta İranlı nüfusun 1940’lara kadar şehirdeki varlığı devam etmiştir. Dığıroğlu’nun çalışması on dokuzuncu yüzyıl Karadeniz’inin siyasi ve ekonomik gelişmelere bağlı olarak değişen ticari merkezleriyle oldukça canlı bir ticari ve sosyal hayata sahip olduğunu ortaya koymuştur. Ticaret merkezinin yüzyıl ortalarından itibaren Samsun’a geçtiği bilgisini de doğrulaması ve ayrıntılarını göstermesi açısından önemlidir.

Daha fazla göster

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir