İslam’ın Evrensel Ekonomik ve Kurumsal Yönetişim İlkesi Var mı? 2008 Finansal Krizinden Bazı Dersler

Paylaş:

“İktisat Konuşmaları” toplantı dizisinin on üçüncü oturumunda Malezya Uluslararası İslam Üniversitesi (IIUM) öğretim üyesi ve BM Medeniyetler İttifakı (UNAOC) büyükelçisi Prof. Dr. Muhammad Arif Zakaullah’ı konuk ettik. Yüksek lisansını Karaçi ve Boston üniversitelerinde tamamlayan Zakaullah, doktorasını da Clark Üniversitesi’nde yaptı. Çalışma alanı olarak iktisat, kalkınma ekonomisi ve siyaseti seçen Zakaullah ile Kur’ân’da ekonomi yönetimi ilkeleri konusunda yazdığı ve 2014 yılının sonlarında yayımlayacağı kitabının bir bölümünde de ele aldığı 2008 Amerikan finansal krizinden çıkartılacak dersleri konuştuk. Bu çerçevede İslam’ın evrensel bir iktisadi ve idari yönetim ilkesi olup olmadığını da tartışmış olduk. 

2008 Amerikan finansal krizinin gerçek sebebi nedir? Neler yanlış gitti de bu kriz ortaya çıktı? Bu sorularla sunumuna başlayan Zakaullah’a göre para kazanma hırsı, aşırı borçlanma, bankacılık sektörü, finans çevreleri, faizlerin artması, borçların ödenememesi, sorumsuzluk vs. zannedildiği gibi ekonomik krizin asıl sebepleri değil, birer neticesidir. Kriz en temelde ekonomi yönetimiyle doğrudan ilişkilidir. Kurumsal yönetimdeki, yani Wall Street’teki bozukluğa ekonomi yönetimindeki bozukluk yol açmıştır. Nasıl ki bir çocuğun tüm zamanını sevdiği oyunları oynayarak geçirmesinin aslı sorumluluğu ailesine aitse finansal krizin doğrudan müsebbibinin de Wall Street, finans ve bankacılık sektörü olmadığını; burada çalışanların görevleri, yöneticilerinin isteksizlikleri, hedeflerinin sadece para kazanmaya endeksli olması gibi durumların teşbihteki çocuk mesabesinde olduğunu belirtti. Asıl sorumlunun ekonomi yönetimi (economic governance), yani ekonomik ve ticari hayata ilişkin hukuki kuralları koyan, ekonomik sistemi belirleyen ve ekonomiyle ilgili bakanlıkların, merkez bankası ve hazine gibi ekonomiyle ilgili kuruluşların nasıl çalışacağına, hangi esaslara göre idare edileceğine karar veren kesim olduğuna vurgu yaptı.

2008 ekonomik krizinin sorumlusu olarak Amerikan ekonomi yönetimini gören Dr. Zakaullah, ABD’nin ekonomi politik yönetim tarihine ve ekonomiyle ilgili hukuk kurallarının tarihî süreçteki değişimine ilişkin açıklamalarda bulunarak bu devletin ekonomik yönetim sistemini ikiye ayırdı: (i) ekonomiyle ilgili hukuk ve kuralları belirleyen, yönetim sistemini tasarlayan Kongre, Başkan, Yüksek Mahkeme, siyasi partiler, lobiler vb. ile, (ii) mevcut kanun ve kuralları uygulayan Ekonomi Bakanlığı, Hazine, ABD Merkez Bankası (FED) gibi uygulayıcı (executive) kurumlardır.

Krizin sorumluluğu bağlamında Amerikan ekonomi yönetimi ve politikası tarihine, Cumhuriyetçiler ile Demokratlar arasındaki ideolojik farklılığa ilişkin bilgiler veren Dr. Zakaullah, bu bağlamda küçük tasarruf sahiplerine yönelik ticaret bankaları (commercial banks) ile daha çok büyük yatırım riskleri alarak faaliyette bulunan yatırım bankalarının (investment banks) işleyişinde yaklaşık her kırk yılda bir kuralların değiştirilmesine de değindi.

İbn Haldun’un “İnsanın verimli dönemi kırk yıldır” sözünü hatırlatan Dr. Zakaullah, 1930’larda yaşanan Büyük Buhran’dan alınan dersler ve uygulamaların kırk yıl sürdüğünü, sonrasında gevşediğini belirtti. Büyük Buhran sonrası Amerika’da devlet müdahalesi artmış, yatırım ve ticaret bankacılıkları ayrılarak bankalar daha fazla kontrol edilmişti. Zakaullah’a göre, ekonomiye devlet müdahalesinin artması, “toplum çıkarlarının kişisel çıkarların önüne alınması” anlamındaki maslahatın gözetilmesi demektir. Kırk yıl devam eden bu süreçte küçük ekonomik durgunluklar yaşansa da büyük krizlerle karşılaşılmamıştı. 1930’lar aynı zamanda kriz yıllarına dair hafızaya sahip olmayan, “baby boom” denilen neslin yıllarıydı. Bu neslin verimli yaşlarına geldikleri dönem ise 1980’li yıllar olup ABD’de ekonomik alanda devlet denetiminin ve vergilerin azaldığı bu dönemdeki liberal ekonomi yönetimi 2008 krizinin temellerini attı. Ticari bankalar yatırım bankacılığı yapmaya başladı, küçük yatırımcılar böylece büyük risklere girdi ve yatırım bankacılığı üzerindeki denetimler azaldı. İslami prensipler bağlamında bu, maslahatın unutulması demektir. Neticede, ekonomi yönetimindeki bozukluk kurumsal bozukluklara zemin hazırladı ve Wall Street’teki açgözlülük, aşırı risk hevesi ile birleşince 2008 krizine neden oldu.

Konuşmasının sonunda Dr. Zakaullah, hangi yönetim ve din mensubu olursa olsun ekonomi yönetimi konusunda “toplum yararı”nın öncelenmesi gerektiğine, İslam’ın evrensel nitelikteki “maslahat” ilkesine göre hareket ettikleri ölçüde başarılı olacaklarına, maslahatın farklı dillerde çeşitli şekillerde ifade edilebileceğine ve maslahat ilkesinin ekonomi yönetimi açısından önemine vurgu yaptı.

Sunum, finansal kriz, maslahat prensibi ve uygulaması, ekonomik hayata ilişkin tarihî birikim ve verinin değerlendirilmesinin önemine dair dinleyicilerden gelen sorular ve cevaplarıyla tamamlandı.

Daha fazla göster

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir