Hayâl-i zî-ruhtan Sinemaya Mâşuk’un Nefesi – Gelenek, Meşk ve Mevlid

Paylaş:

Sanat Araştırmaları Merkezi ve Türk Sineması Araştırmaları tarafından düzenlenen Hayâl-i  zî-ruhtan Sinemaya başlıklı söyleşi dizisinin ilk programında Mâşuk’un Nefesibelgeselinin yönetmeni Murat Pay konuk edildi. Program, Murat Pay’ın kısa bir giriş konuşması yapmasının ardından katılımcılardan gelen sorulara cevap vermesiyle ilerledi. Yönetmen, Mevlid fikriyle yola çıkmalarını kader olarak nitelendirerek, bu yolculuğa sokakta bir liralık Mevlid kitabı bulmalarıyla başladıklarını anlattı. Ardından, senaryo sürecinde konuyla alakalı kişilere ve metinlere ulaşmaya çalıştıklarını söyledi. Mevlid kültürüne nüfuz edebilmek için özellikle yavaş ilerlediklerini belirten yönetmen, senaryo sürecinde çok kabuk değiştirdiklerini, senaryoyu oyunculara göre revize ettiklerini vurguladı. Çekim aşamasının bir yıl beş ay sürdüğünü, filmde görülen beş dakikalık meşkler için yedi-sekiz saatlik çalışmalar yaptıklarını belirtti. Ayrıca filmin yapım aşamasında yaşadıkları belirsizlik, maddi sıkıntılar ve çeşitli gerilimler üzerinde durdu.

Pay, senaryoyu kurmaca bir metin gibi yazdıklarını söylerken, belgesel kumaşı kullanarak kurmaca bir film çektiklerini vurguladı. Senaryoda kullandıkları metodu çekim sürecinde de kullandıklarını söyleyen Pay, uzun bir süre usta-çırak arayışına girdiklerini anlattı. Belgesel çekiminde mekik dokurcasına, ilişkileri örmekle ilerlediğini ve başlangıçta Mustafa Başkan (Mevlidhan) ile Süleymaniye Camii’nde görüştüklerini; ardından meşk etmek isteyen oyuncu arayışına girdiklerini söyledi. Mevlid’in steril ve ağır bir form olduğunu, Mevlid icra edebilmek için Türk musikisinden iyi anlamak gerektiğini söyleyen Pay, çırak rolü için çok sayıda kişiyle görüştüklerini ve elemelere kalan son iki kişiyle bir hafta vakit geçirerek son seçimi yaptıklarını belirtti.

Film sürecinde oyunculara çok fazla müdahale etmediklerini, doğaçlama sahnelerin filmi daha gerçekçi ve daha etkili yaptığını fark ettiklerini söyleyen Pay’a göre mevlid konusunda samimi ve doğal olmanın büyük önemi bulunuyor. Filmdeki mevlidhanın rol yapmadığını, usta-çırak ilişkisindeki edep ve erkâna göre hareket ettiğini, meşk etmek isteyen karakterin de ona göre şekillenmeye başladığını söyledi. Böylece başlangıçta metne koydukları senaryo öğretilerini kaldırarak usta ve çırağı son derece doğal sahnelerle çektiklerini belirtti. Var olan sürece müdahale etmek yerine, ona şahit olmaya çalıştıklarının altını çizen yönetmen, filmin doğaçlama olan giriş sahnesinin aynı zamanda filmin mukaddimesi gibi olduğunu da vurgulayarak meşkin önemine dikkat çekti. Hafızların eskiden hafızada üç bin ilahi tutabilmelerinin sebebinin meşk olduğunu söyleyen Murat Pay günümüzde meşk olmadığı için hafızanın da eski gücünü kaybetmeye başladığını olmadığını belirtti.

Pay konuşmasının sonunda, ilk uzun metrajlı belgesel filmi Maşuk’un Nefesi’nin FID Marsille’deki  prömiyerine de değindi. Yurtdışındakiler için mevlid konusunun oldukça otantik ve ilgi çekici olduğunu söyleyen Pay, Altın Portakal’daki gösterimde de filmin şaşırtıcı bulunduğunu sözlerine ekledi.

Daha fazla göster

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir