Şehir Sokak Hafıza: Kuyulu’dan Biçki Yurdu’na Osman Nuri Ergin ile İstanbul Sokak Adları

Paylaş:

Bir Kitap Bir Yazar serimizde bu ayki konuğumuz Erol Ölçer ile, kendi hayatından kesitlerle, hem İstanbul, hem Osman Nuri Ergin sevgisi ve merakının ürünü olan “Şehir Sokak Hafıza: Kuyulu’danBiçki Yurdu’na Osman Nuri Ergin ile İstanbul Sokak Adları” isimli kitabı üzerine bir sohbet gerçekleştirdik.

Erol Ölçer’in, Osman Nuri Ergin’e ve çalışmalarına ilgisi, baba evinin olduğu mahalle ve sokak adının vakt-i zamanında Osman Nuri Ergin (1883-1961) tarafından değiştirildiğini öğrenmesiyle başlar…

Osman Nuri Ergin Malatya doğumlu olup, küçük yaşta İstanbul, Zeyreğ’e gelmiştir. 1901 yılında Darüşşafaka’dan mezun olduktan sonra ve Şehremaneti’nde çeşitli görevlerde bulunur ve Belediye Mektupçuluğu görevine getirilir. 1927 Nüfus Sayımı için karar alındığında, hükümet sokaklara isim verilmesi ve kapıların numaralandırılmasına dair bir kanun çıkarır. Bu kanun tebliği İstanbul Şehremaneti’ne geldiği zaman, Osman Nuri Ergin tam yetki ile bu iş için görevlendirilir. Yapması gereken -beş ay gibi kısa bir süre içinde- gayr-ı milli isimleri millileştirmek, mükerrer isimleri teke çevirmek ve kapılara numara vermektir.

Kurduğu heyet ile çalışmalara başlayan Osman Nuri Ergin, önce İstanbul’u 90 mıntıkaya ayırır. Bu doksan mıntıkada takriben 6800 sokak tespit edilir ve kaydedilen sokaklar bütün ayrıntılarıyla beraber cetvellere geçirilir. Osmanlı usulünce bir sokakta cami varsa cami sokak; hamam varsa hamam sokak; bostan varsa bostan sokak vs. denildiğinden, mükerrer şekilde yüzlerce cami sokak, hamam sokak, çeşme sokak ile karşılaşan Osman Nuri Ergin, o mekanlara bulundukları bölgenin adını ekleyerek çözüm üretir. Bu şekilde: Karabaş Bostanı Sokak, Kariye Bostanı Sokak; İcadiye Hamamı Sokak, Yatağan Hamamı Sokak; Topçular Karakolu Sokak, Langa Karakolu Sokak; Baba Haydar Tekkesi Sokak, Yeniköy Tekkesi Sokak gibi yeni isimler ortaya çıkar. İsim vermekte takıldığı sokaklarda da -çok sayıda bakkal sokağı, boyacı sokağı vs. bulunduğundan- o sokaktaki bakkalın, boyacının, vs. adını verir. Böylece Bakkal Sokağı, Bakkal İdris Sokağı olur; Boyacı Sokağı, Boyacı Ahmet Sokağı olur… Ve 1927 Tahriri’ne, resmi kütükler bu şekilde yazılı olarak girilir.

Ancak 1929 ve 30 yıllarında Cemiyet-i Umumiye-i Belediye azalarından bazıları, kişilere özellik, ayrıcalık verildi diye kimi sokak isimlerine itiraz ederler. Bunun üzerine şehir rehberinin çıkması esnasında Osman Nuri Ergin bunların 200 tanesini tashih eder. İlk adı Boyacı Sokak iken, Boyacı Kerim Sokağı yaptığı sokağın adı en son Teyyareci Resmî Sokak olur. Helvacı İbrahim Sokağı, Hançerli Han Sokağı olur; Demirci Yusuf Sokağı, Nal Sokağı olur, ilahir…

1928 yılında Latin harflerine geçilmesiyle, sokak tabelalarının yeni baştan yazılması gerektiğinden, bu, Osman Nuri Ergin’in yaptığı tashihler için bir fırsat olur. Yeni levhalara tashih edilen isimler yazılır. Hükmü kalmayan eski tabela ve kapı numaraları ise söküldükten sonra, alacak hurdacı bulunmadığı için(!) Sarayburnu’ndan denize dökülür.

İstanbul’un mahalle isimlerinin birçoğunda da yine Osman Nuri Ergin imzası vardır. 1925 yılında çıkan kararname gereği 600 küsür mahallenin birleştirilerek mahalle sayısının tahdidine karar verilir. Tahdid Heyeti mahalleleri birleştirir, içlerinden hangisinin o yeni mahallenin adı olacağına Osman Nuri Ergin karar verir. Alemdar, Lale Hayrettin, Yerebatan, Firuzağa, Molla Fenari ve Cezeri Kasım Paşa mahallelerinin birleştirildikten sonra Alemdar Mahallesi adını alması gibi…

Osman Nuri Ergin’in Belediye tarihi konusundaki önemli çalışmalarından biri Mecelle-i Umûr-ı Belediye’dir. Ayrıca İstanbul sokak adlarını değiştirirken yaptığı çalışmalar ve çektiği zahmetler sonunda 1934 Şehir Rehberi’yle kisve-i tab’a bürünür. Burada 6200 tane sokak tüm ayrıntılarıyla listelenmiştir.

Ölçer, kitabında bilhassa Osman Nuri Ergin’in 1927 Tahriri için hazırladığı listelerden ve başka kaynaklardan da faydalanarak, İstanbul’daki mahalle, sokak ve cadde isimlerini, eski ve yeni isimleriyle listeliyor ve sonradan yapılan değişikliklerin de izlerini sürerek günümüze uzanmaya çalışıyor. Bugün İstanbul’da 70.000 ile 80.000 arasında sokak olduğunu kaydeden Ölçer, Osman Nuri Ergin’in vermiş olduğu isimlerden günümüzde hal-i hazırda kullanılan 3500 tanesini tespit etmiş: Vefa Caddesi, Yatağan Hamamı Sokak, Şair Eşref Sokak, Şair Ziya Paşa Sokak, Sancaktar Hayrettin Tekkesi Sokak; hep onun verdiği isimlerdir. Ölçer’e göre, Osman Nuri Ergin İstanbul’a adeta imzasını atmıştır.

2007 yılında İstanbul’da mahallelerin birleştirilmesi neticesinde birçok mahalle adının yok edildiğini üzülerek dile getiren Ölçer, bunun aynı zamanda o isimlerle beraber yaşayan tarihin silinmesi anlamına geldiğini, o nedenle mahalle ve sokak adlarının şehrin hafızasını korumada ve yaşatmada önemli bir rol icra ettiklerini, bu konuda ise Osman Nuri Ergin’in, İstanbul’a yaptığı hizmetlerin haddi hesabı olmadığı kanaatinde.

Osman Nuri Ergin’in bazı sokak isimlerini “eskilerin adını yaşatmak ve geleceğe onlara dair bir hatıra bırakmak maksadıyla” koyduğunun altını çizen Ölçer, son zamanlarda bazı sokaklara sanatçı ve futbolcu isimlerinin verilemesini doğru bulmamaktadır. Sokağa hizmeti geçmemiş birinin adı o sokağa verilmemelidir, Ölçer’e göre.

1927 yılına ait İstanbul Kütüğü’nün de hazırlıklarını tamamlama arifesinde olduklarını söyleyen Ölçer, bu çalışmanın da toplumsal hafızanın canlı kalmasına hizmet edeceğini umut etmektedir.

Daha fazla göster

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir