19. Yüzyıl Osmanlı İmparatorluğu’nun Eko-lojistik Analizi: Kırım Muharebesi Örneği

Paylaş:

Bilim ve Sanat Vakfı Türkiye Araştırmaları Merkezi’nin düzenlediği Tez-Makale sunumları program serisinin Şubat ayı konuğu, İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi’nde tamamladığı “19. Yüzyıl Osmanlı İmparatorluğu’nun Eko-lojistik Analizi: Kırım Muharebesi Örneği” başlıklı doktora tezini sunmak üzere ağırladığımız Mehmet Çetin’di.

Büyük devletlerin kitlesel orduları nasıl seferber edebildikleri sorusundan hareketle böyle bir çalışmaya yöneldiğini belirterek konuşmasına başlayan Çetin, tezin daha ziyade lojistik analiz içerdiğini ve hipotezinin Kırım Savaşı’nın Avrupa siyasi tarihinde yarattığı kırılma kadar savaşan devletler ve özellikle de Osmanlı savaş lojistiği ve sefer ikmal organizasyonu açısından köklü değişikliklerin yaşandığı bir dönüm noktası olduğuna işaret etti. Bununla birlikte tezinin asıl hedefinin 19. yy. özelinde Osmanlı sefer lojistiğinin alt bileşenlerini, bunların temel özelliklerini tesbit ve bunları dönemin iktisadi, sosyal ve siyasi koşulları içerisinde anlamlandırmak olduğuna dikkat çeken Çetin’in çalışması üç bölümden oluşmaktadır.

Birinci bölümde Lojistik olgusu Kırım Savaşı öncesi Osmanlı Devleti’nin klasik dönemi bağlamında ele alınmış, Osmanlı sefer lojistiğinin ve orduların sevki, teçhizi, barınması, erzak nakli, istihbarat, iaşe, sağlık gibi ikmal faaliyetleri ile bunların finansmanı üzerinde durularak, kıyaslama açısından tarihi süreçte Avrupa ve Rusya’daki sefer lojistiği ile karşılaştırmalar yapılmıştır. Çalışmanın ikinci bölümünde ise önceki yüzyıllarda yaşadığı değişim ve dönüşümlerden hareketle Kırım Savaşı örneği özelinde Osmanlı sefer ikmal sisteminin lojistik analizi daha geniş bir biçimde yapılmaktadır. 21 Mayıs 1853’te Rus Devleti ile resmi ilişkilerin kesilmesi ile başlayıp Osmanlı Devleti tarafından resmen savaş ilân edildiği 4 Ekim 1853 tarihine kadar geçen süre boyunca gerçekleştirilen sefer hazırlıkları ile birlikte savaş süresince ikmal organizasyonlarını oluşturan sevkiyat, teçhizat, iaşe, ulaştırma, haberleşme, sağlık ve finansman faaliyetleri tarihsel düzlemde incelenmiştir. Doğu Cephesi, Rumeli Cephesi ve Kırım Cephesi olmak üzere üç cepheden oluşan Kırım Savaşı’nda, müttefik ordularından yardım almayıp tek başına savaşması, askeri organizasyon ve harekâtın Osmanlı Devleti’nin kontrolünde gerçekleşmesi, Osmanlı sefer lojistiğinin temel karakteristiğini yansıtması ve savaşın kaderini tayin etmesi bakımından çalışmanın esasını Rumeli Cephesi teşkil etmiştir. Rumeli Cephesi aynı zamanda devletin en seçkin birliklerinden meydana gelmesi, Rusların İstanbul’a ilerleme planlarına karşı güvenlik ve İstanbul’un iaşesi gibi hususlar nedeniyle ön plana çıkmaktadır. İkmal faaliyetlerini oluşturan ana bileşenler bu kısımda daha kapsamlı ele alınmış ve neticede Kırım Savaşı’nın birçok açıdan sefer lojistiği alanında yeniliklerin yaşandığı ve bu yeniliklerin savaş içerisinde uygulama alanı bulduğu bir kırılma noktası olduğu sonucuna varılmıştır. Bu noktada Osmanlı Devleti’nin ikmal faaliyetleri ve savaş lojistiği konusunda empoze edilen yeniliklerin benimsenmesi ve Osmanlı askeri organizasyonu içerisinde kendine yer bulmasında müttefik orduların katkısı dikkat çekmektedir. Nitekim Kırım Savaşı Osmanlı savaş ve sefer lojistiği açısından Batı tipi lojistik araçların sisteme dâhil edildiği bir süreçtir. Buna karşılık müttefik ordularının da dahil olmak üzere iaşe ve levazımat ihtiyaçlarını karşılamak, kendini bir anda savaşın içinde bulan Osmanlı Devleti için mâli açıdan kaynak sıkıntısını da beraberinde getirmiştir.

Çalışmanın üçüncü bölümünde savaş lojistiğinin en önemli alanı olan ve diğer tüm alanların kendisiyle sıkı bir ilişki içerisinde olduğu Kırım Savaşı’nın finansmanı meselesi incelenmektedir. Finansman meselesi çalışmada önemli bir yer tutmakla birlikte mevcut çalışmaların dış borçlanmalara odaklandıklarına dikkat çekilmektedir. Nitekim bu süreçte Osmanlı, savaş finansmanı için ilk defa borçlanma aracını kullanmak durumunda kalmıştır.

Kırım Savaşı’nı siyasi tarih düzleminde ele alan ve Osmanlı mâli tarihi açısından bir dönüm noktası olarak değerlendiren Çetin, dış borçlanmaya vurgu yapan çalışmalardan farklı olarak çalışmasında Osmanlı sefer lojistiğinin diğer devletler ile karşılaştırmalı olarak hem tarihsel gelişimi hem de Kırım Savaşı özelinde sefer lojistiğinin alt bileşenlerini devletin iktisadi yapısı ve karakteristiği ile ilişkilendirmeye çalıştığını belirtti. Kırım Savaşı, Osmanlı Devleti açısından yukarıda bahsedilen sefer ve ikmal organizasyonlarındaki köklü değişiklikler ve ilk borçlanmanın yanısıra telgrafın askeri haberleşme sahasında ilk defa kullanılması, yelkenli savaş gemileri ve kalyonların yerini motor gücüyle çalışan gemilerin alması gibi özellikleri ile de ön plana çıkmaktadır.

Daha fazla göster

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir