Avrupa’nın “Şimdi” ile Mücadelesi: Romantik Çağ Mimarlığında Zaman

Paylaş:

Bilim ve Sanat Vakfı Sanat Araştırmaları Merkezi Mart ayında Kırkambar Sohbet programı kapsamında “Avrupa’nın “Şimdi” ile Mücadelesi: Romantik Çağ Mimarlığında Zaman” başlıklı sunumuyla Yusuf Civelek’i konuk etti. 18. yüzyılın “Aydınlanma Çağı” olarak bilindiğini belirterek konuşmasına başlayan Civelek,  bu çağda mimarlığın, doğrudan Antikçağı örnek aldığını ifade etti.  Buna göre, neoklasik adı verilen uluslararası bir mimari üslubun doğmasına yol açan bu tutum, bir süre sonra mimarlık tarihine yeni bir istikamet verecek olan tepkilerle karşılaştı. Bu tür tepkiler mimariyi geçmişin birikiminden beslenerek yenilemeyi hedefliyordu.

Civelek’e göre,  Neoklasik hareket de, ona yönelik tepkiler de “romantik” olarak nitelenen tahlili zor, karmaşık bir hassasiyetler yumağının neticesidir. Her ikisinin de ortak noktası, “şimdi”yi değiştirmeye çalışmalarıdır. Akılcılığın ve bilimselliğin zirveye tırmanmaya başladığı bir çağ dönüşümünde, bir taraftan geçmişe, diğer taraftan da geleceğe uzanmaya çalışan Romantik hareketler ilginç bir şekilde, en sonunda mimarinin daimî bir “şimdi”ye mahkûm olduğu yolun taşlarını döşediler.

Civelek, Ortaçağ’dan sonra mimarlık tarihinin büyük ilerlemeler kaydettiğini belirterek 19. yüzyılda gotik eserlerin yaygınlaştığını söyledi. 19. yüzyılda akademinin ve Fransız Devrimi’nin görmezden geldiği Hıristiyanlığa ait mimari değerleri savunan isimler ortaya çıkmaya başlar. Bu isimlerden biri de François-René de Chateaubriand’dır. Chateaubriand, Génie du Christianisme (Hristiyanlığın Cevheri) isimli bir kitap yayınlar ve bu kitap ile Eski Yunan’a yöneltilen hassasiyetleri Ortaçağ’a çevirmeyi amaçlar.  Buna göre, Ortaçağ mimarlığına bakıldığında,  mimarlık ve milliyetçilik arasında bir bağ kurulmak istendiği görülür. Eski Yunan’ın mimarisinin taklit edildiği kabul edilmez ve kimlik meselesi ortaya çıkar.

Sunum sırasında Avrupa mimarisine ait çeşitli fotoğraflar gösteren Civelek, fotoğraflar üzerinden Avrupa’nın yüzlerce yıllık mimari birikimine değindi. Böylece, Avrupa mimarisinin kendisini bulma sürecini anlatan Civelek, Avrupa’da oluşan mimari birikimin yeni romantik hareketin özünü oluşturduğunu ve 1830 Devrimi ile Fransa’da başladığını söyledi.

Civelek, Avrupa’da 19. yüzyıl için “yüzü olmayan yüzyıl” denildiğini; bu yüzyılın şekli olmadığını ve karışık bir yüzyıl olduğunu da ekledi.  “Şimdi”den kaçmanın, 19. yüzyılda, bir müddet daha devam ettiğini, mimarinin “şimdi”ye yaklaştığı zaman ise yeniden “şimdi”den kaçtığını, bu açıdan romantizmin özünde “şimdi”den kaçış olduğunu, romantizmin moderniteyi ve “şimdi”yi sevmediğini belirtti. Öte yandan, Civelek’e göre, romantizm, zaman içerisinde yolculuklar yaparak “şimdi”yi yeniden yaratmak istese de şimdiki zamanı tanımlamanın bir yolu yoktur.

Daha fazla göster

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir