Politik Praksis İmkânı Olarak Walter Benjamin’in Tarih Kavramı Üzerine Bir İnceleme

Paylaş:

Benjamin artık modern yaşamda deneyim karşımıza sürekliliği olmadan çıkar der. Bunu kumara benzetir. Her bir hamlenin bir anlamı olduğunu ama totalde bir sürekliliği olmadığını söyler.

Benjamin ve yorumcularına göre praksis meselesi hem epistemolojik hem de politik bir meseledir. Canlı, Benjamin’in deneyime dair sözlerinin genellikle aforizmatik bulunduğu için sorgulandığını fakat bunların epistemolojik bir karşılığı olduğuna inandığı için tezinde deneyim meselesini araştırdığını söyledi. Yüksek lisansta Kant çalıştığını belirten konuşmacı, ilk defa Kant’ın bilginin koşulları ile deneyimin koşullarının özdeş olduğunu söylediğini aktardı. Yani Kant’a göre doğa bizim deneyimlerimiz ile oluşan bir şeydir. Benjamin’in deneyim yorumuysa modernizm tecrübesiyle farklılaşır.

Deneyim problemi, dolayısıyla bilinç problemi Aristoteles’ten bu yana Batı felsefesinin temel sorunlarından biridir. Felsefe tarihi boyunca bilincin bilinmezliği sorunu ve deneyimin nasıl bilinebileceği sorusu tartışılmıştır. Benjamin bu soruna bütün felsefe tarihinin kendisini eleştiriye tabi tuttuğu I. Dünya Savaşı ertesinde yaklaşıyor. Dolayısıyla Benjamin deneyim meselesini değerlendirirken politik boyut da baskın bir rol oynamıştır. Kant ile birlikte ilk defa deneyim ve bilginin ayrımı yapılır ve bir yanıyla da deneyim bilincin özüne indirilir. Fakat Kant’ı eleştirenler doğa bilimlerinin karşınında felsefenin kendisini nasıl konumlandırdığı meselesini gündeme getirirler. Deneyim sorununda mesele özne-nesne meselesi değil, öznenin bilhassa kendisidir iddiasını dillendirirler. Canlı’nın Benjamin’de fark ettiğiyse Benjamin’in tin dediği fenomonolojik unsurun Avrupa’nın kendisi olması ve felsefi kriz dediği şeyin ise Avrupa’nın kendi krizi olmasıdır.

Modernizm ve modernizm deneyimine değinen konuşmacı, burada iki eleştiriye yer verdi. Birincisi flanörün ortaya koyduğudur. Yani modernizmin hız çağında deneyimin kaybolmasına sebep veren bu hıza flanörün karşı çıkışıdır. Bu hızın bir örneği modadır. Moda geçmişten bir imgeyi şimdide yeniden üretir. Bir yanı sonsuz bir yanı gelip geçicidir. Benjamin artık modern yaşamda deneyim karşımıza sürekliliği olmadan çıkar der. Bunu kumara benzetir. Her bir hamlenin bir anlamı olduğunu ama totalde bir sürekliliği olmadığını söyler. Buradan takımyıldızı epistemolojisini çıkarır ve dil ve zaman mevzuuna girer.

Dil ve zaman meselesi Benjamin’in tüm metinlerinde derinlemesine işlenir. Ona göre tüm felsefe aslında bir sunum meselesidir. Nasıl ortaya koyarsanız felsefe yapma tarzınız da öyle şekillenir. Bunu da örümcek ağına benzetir. Takımyıldızı dediği ise ideler veya fikirler teorisidir. Şeyler kendiliğinden nasıldır buna bakar. Fikirler teorisi dış dünyadaki şeyler arasındaki ilişkinin zihinde oluşabilmesidir ve bu bağlantılardan yola çıkarak bir şeyin yeniden okunabilmesidir.

Benjamin meselenin hem deneyim hem politik hem de dini bir mesele olduğunu söyler. Ölümün neden trajik bir şey olarak ele alındığını ve trajik ile peygamberlik arasındaki ilişkiyi kurar. Zaman anlayışı üzerinden bir peygamber algısı oluşturmuştur. Tüm bu kurgunun dini ve politik olduğunu görür. Protestanlığın kapitalizme zemin hazırladığını değil, kapitalizmin tekrar Protestanlığı ürettiğini söyler. Benjamin günah, suç ve hukuk üçleminden bakar ve suçun şiddeti doğurduğunu ve şiddeti bastırmak için ise hukuk gerektiğini söyler. Hukuk sistemi içerisindeki şiddete dikkat çeker. Son olarak Canlı Benjamin’in kötümserliği konusuna vurgu yapar. Tüm kurgunun karşısında iyimserliğin kurguyu yeniden üreteceğini söyler. Kötümserlik ise kurguyu durduracak olan şeydir.

Daha fazla göster

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir