Bir Ömür Amasya Tarihi

Paylaş:

Hüseyin Menç, Amasya tarihi üzerine yaptığı çalışmalarla tanınan yerel tarihçilerimizdendir. Kendisini, Amasya tarihi araştırmalarına sevkeden amillerden bahsederek konuşmasına başlayan Menç’i tarih çalışmalarına yönlendiren etkenlerden biri 12 ciltlik eseri ile tanınan Hüseyin Hüsamettin Efendi’dir. 2012 yılında da Hüsamettin Efendi hakkında bir eser kaleme alır. Üzerindeki asıl etki ise Ahmet Demiray ve eseri Resimli Amasya Tarih, Coğrafya Salname – Kılavuzlar ve Kazalar’dır. Bu eserdeki resimler Menç’in dikkatini çeker. Resimler döneminin devlet ricalini, resmi kurumların her türlü bilgisini anlatır. Menç, bu resimlerin peşine düşer. Resimlerin çekildiği fotoğrafçının ismi resimlerin üzerinde vardır. Bu fotoğrafçıya ulaşır. Fotoğrafçının çektiği tüm vesikaları arşivlediğini öğrenir. Amasya’nın tarihi ile ilgili vesikaları toplamaya buradan başlar.

Bir fotoğrafın tarihi değiştirebilecek kadar önemli olduğunu söyleyen Menç, lise yıllarından itibaren fotoğraf toplamaktadır. Eline geçen fotoğraf kadar bilgi de vardır. Fotoğraf toplamak için girdiği her evde sözlü konuşmaların yanında çeşitli evraklar da edinir. Fotoğraflar, edindiği bilgiler ve yazmalar sayesinde büyük bir arşivi oluşur. Bunları halkla paylaşmak için Amasya tarihini yazar. Bu konuda kendisini en çok destekleyen isim Tarih Hocası Yalçın Özalp’tir. Eserinde Özalp’e ait veriler de mevcuttur.

Menç, eserinde en çok “Milli Mücadele” konusuna ağırlık vermektedir. Konuyla ilgili bilgi edindikçe konunun aktarılmasında bazı yanlışlar tespit eder. Özellikle, Amasya’yı doğrudan ilgilendiren Amasya Tamimine ilişkin dikkatini çeken bir yanlışın izini sürer. Nutuk bu konudaki yanlışın tespitinde kendisi için en önemli kaynaktır. Amasya’da yıllardır Karanlık Oda hikayesi anlatılmaktadır. TRT’nin belgesellerinde de bu odadan bahsedilir. Rivayete göre Mustafa Kemal bu oda da çalışmıştır. Kimsenin bilmediği gizli bir oda ve gizli bir görev. Fakat Menç bunun böyle olmadığını tespit eder. Burası Mustafa Kemal’in dinlenmek ve sohbet için kullandığı bir odadır. Bilgilerine göre Amasya Tamimi Karanlık Oda’da değil Saraydüzü Kışlası’nda imzalanmıştır. Bu iddiasını “Amasya Tamimi Karanlık Oda’da Değil Saraydüzü Kışlası’nda İmzalandı” makalesi ile temellendirir. 1986 yılında Amasya Valisi Sıtkı Aslan Bey’e bu konudaki bilgilerini sunar. Her yıl Karanlık Oda’nın bulunduğu yerde yapılan Amasya kutlamaları bakanlığın ilgili yerlere bildirmesi ile Saraydüzü Kışlası’nda yapılmaya başlar.

1944 yılında Saraydüzü Kışlası yıkılır. Buraya Askeri bir ordu evi kurulur. Saray Kışla ile ilgili tek resim, yıkılmadan önce 1944 yılında Abdülkadir Ziyagül tarafından çekilen vesikadır. Bu tek vesika Menç’in eline geçer. Saraydüzü Kışlası’nın bulunduğu yere bir de müze yapılır. Kurulan müzeye elindeki tüm dökümanları verir; edindiği fotoğraflar, yazmalar, basınla ilgili gazete ve dergiler burada sergilenmektedir. Ayrıca basınla ilgili arşivi basın tarihi çalışanlara kaynaklık edebilecek kadar geniştir.

Menç’in belirlediği bir başka yanlışlık da Atatürk’ün Amasya’ya geliş saati ile ilgilidir. Mustafa Kemal’in geldiği 12-22 Haziran tarihleri arasında kutlamalar yapılır, kutlamalar saat 09:00 ya da 09:30’da başlar. Gözden kaçan husus, Osmanlı’da kullanılan alaturka saat ile günümüzde kullanılan saat arasındaki 6 saatlik farktır. Bu yüzden kutlamalar 6 saat erken yapılır. Bu yanlışlığın tespiti de ilk kez Menç tarafından belirlenir. Bu konudaki belgeleri de sunması ile kutlamalar 17:30’a alınır.

Milli Mücadele Yıllarında Amasyaadlı bir kitabı bulunan Menç, bu kitabı üniversite öğrencilerinin yardımı ile yazar. Ona göre, akademik çevrenin yerel tarihçiliği desteklemesi önemlidir. Burada dikkat çektiği bir başka konu Hüsamettin Efendi’nin eserinin akademik çevrelerde dipnot içermediği gerekçesiyle kabul görmemesidir. Oysa Hüsamettin Efendi’nin zamanında tarih yazımında dipnot gösterilmez. Kaynak olarak bilginin görüldüğü defterler referans verilir. Hüsamettin Efendi de bilgiyi gördüğü defterleri kaynak gösterir.

Konuşmak için gittiği herkesin hiç sakınmadan bildiklerini anlatması Menç’in ifadesiyle, çalışmalarını kolaylaştıran en önemli faktördür. Görüştüğü herkes elindeki resimleri, yazma eserleri, dergileri, gazeteleri, kitapları, kaynak olarak kullanılabilecek her şeyi verir ona. Menç, bu verileri hâlâ çıkmakta olan Yeşilbankgazetesinde Amasya halkı ile paylaşmaktadır. Sözlerini bitirirken Menç, kitabının önsözünü de yazan Özkan Yalçın’ın söylediği bir cümleye yer verir: “Amasya ol şehirdir ki Amasya’da doğmak kadar Amasya’da ölmek de saadettir.”

Daha fazla göster

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir