Güzellik, İyilik ve Hayranlık: İslam Sanatı ve Düşüncesinde Estetik Ötesi (Beauty, Goodness and Wonder: Beyond Aesthetics in Islamic Art and Thought)

Paylaş:

İslâm Sanatı ve İslâm Estetiğini; Güzellik, İyilik Ve Hayret Kavramları Çerçevesinde Yeniden Düşünmek

Sanat Araştırmaları Merkezi’nde “Tasvir: İkonoklazm, Yasak ve Gelenek Çerçevesinde İslâm Sanatı Üzerine Yapılan Tartışmaları Değerlendirmek – I” başlığı ile 2010 seminer döneminde başlayan ve 2011’de “İslâm Sanatı ve Sanat Düşüncesi Araştırma Atölyesi; Tasvir Teorileri ve İslâm Sanatı – II” başlığı ile devam eden atölye çalışmasının son konuğu Pennsylvania Üniversitesi Religious Studies Bölüm Başkanı Prof. Dr. Jamal J. Elias idi. Elias’ın Aisha’s Cushion: Religious Art, Perception, and Practice in Islam başlığı ile Harvard Üniversitesi Yayınları’ndan çıkacak olan kitabını kendisinden dinledik. Elias konuyu “estetik teori ve sanatın doğası”, “İslâm estetiği”, “felsefe, bilim ve estetik”, “edebî estetik ve görsel olarak güzellik”, “güzel ve dinî hayret”, “merak ve hayret” başlıkları altında sundu.

Güzel kavramı merkeze alınarak görsel sanatlar üzerinden yapılan pek çok tartışma; İslâm dünyasında hat, mimarlık, resim ve tekstil ürünleri gibi görsel materyaller yahut edebiyat –özelde şiir zaman zaman da müzik– üzerinden yürütülmektedir.Sanat eserini, sosyal çevre içinde açıklayan, görsel ve maddî kültür merkezli bir yaklaşımın İslâm sanatını ve görsel kültürünü açıklamaya yetmeyeceği iddiasıyla yola çıkan Elias, İslâm dünyasında güzelkavramının çokça soyut ve felsefî bir bağlamda tartışıldığına dikkat çekti. Hüsncemalve zinetkavramları Kur’an, hadis ve felsefe literatüründe güzeli karşılayan kavramlar olarak öne çıkarlarken; güzel ile aşk arasındaki ilişki, estetik düşünceyi biçimlendiren temel yaklaşımlardan biri olmuştur. İslâm filozoflarının sanat ve estetik teorilerinde “güzel” ve “iyi” kavramlarının eşdeğer kavramlar olarak alınması ise estetik ve ahlâkın iç içeliğini gösteren İslâm estetiğinin temel karakteristiğidir. Fârâbî, İbn Sînâ, İbn Rüşd, İhvan-ı Safa, İbn Hazm, İbn Heysem, İbn Haldun, Abdüllatif el-Bağdadî ve Gazzâlî’nin metinlerinden yola çıkan Elias, İslâm felsefesinde etik ve estetik arasındaki ilişkiye değindi.

Görsel sanatlardaki estetik standartları anlamak için edebî teorilere ve İslâm filozoflarının poetikalarına bakmanın estetik ve sanat sorunlarına önemli katkılar sağladığını ifade eden Elias, bu katkılardan en önemlisinin “metin ve imge” arasındaki ilişkiyi açıklayan çalışmalar olduğunun üzerinde durdu. Felsefe, teoloji ve estetik arasında ortak konu başlığı olan güzel ve iyi kavramlarının yanı sıra hayal, haz ve merak/hayret arasındaki ilişkiyi, Fârâbî ve İbn Sînâ’nın poetikalarından yola çıkarak anlatan Elias; bir şeyi öğrenmenin ilk aşaması olan merakile sonrasındaki hayretarasındaki kavramsal farklılaşmaya dikkat çekti.

Güzelin evrensel kavramlarını bulmaya teşebbüs eden ve sanatta güzelin ne olduğu ile ilgilenen modern estetik düşünce ile sanat eserini sosyal çevre içinde açıklayan görsel ve maddi kültür merkezli sanata yaklaşım biçiminin farkına değinen akademisyen, sanat hakkında yapılan tartışmalarda gerçek sanatın geçerliliğini “pür estetik tecrübeye” dayandıran estetik yaklaşımlardan söz ederken diri tutulması gereken bağlantılı iki soruyu zihnimize emanet ederek sunuşunu tamamladı: Konusu din olan ya da değerleri muhafaza eden sanat, dinî imlere/işaretlere sahip olması bakımından pür estetik tecrübeyi yaşatabilir mi? İslâmî olarak etiketlenmiş herhangi bir sanat eserinin duygusal karşılıkları, fayda gözeten yaklaşımlarla “kirletildiği” takdirde pür estetik tecrübeden bahsedilebilir mi?

Daha fazla göster

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir