Modern Mimaride Geleneksel Osmanlı Mimari Algısı (1909-1931)

Paylaş:

Me­de­ni­yet in­şa eden her top­lu­mun mi­ma­rî eser­le­ri­ni, o top­lu­mun var­lık ve va­rol­ma­yı id­rak, du­yuş ve ya­şa­yı­şı­nın for­ma dö­kül­müş ha­li ola­rak gör­mek müm­kün­dür. Tür­ki­ye Araş­tır­ma­la­rı Mer­ke­zi Tez/Ma­ka­le su­num­la­rı­nın el­li al­tın­cı­sın­da nev-i şa­hı­sı­na mün­ha­sır bir “mi­ma­rî form” üret­miş Os­man­lı top­lu­mun­dan Cum­hu­ri­yet’e ge­çiş­te bu ta­rih­sel mi­ma­rî mi­ra­sın al­gı­la­nı­şı­nı ve iz­le­ri­ni, 2005 yı­lın­da Bo­ğa­zi­çi Üni­ver­si­te­si Ta­rih Bö­lü­mü’nde ta­mam­lan­mış “The Per­cep­ti­on of Tra­di­tio­nal Ot­to­man Do­mes­tic Arc­hi­tec­tu­re as a Ca­te­gory of His­to­ric He­ri­ta­ge and as a So­ur­ce of Ins­pi­ra­ti­on for Arc­hi­tec­tu­ral Prac­ti­ce (1909-1931) [Ge­le­nek­sel Os­man­lı mi­ma­ri­si­nin, bir ta­rih­sel mi­ras ka­te­go­ri­si ve mi­ma­rî pra­tik için esin kay­na­ğı ola­rak al­gı­la­nı­şı (1909-1931)]” baş­lık­lı yük­sek li­sans te­zi çer­çe­ve­sin­de Ya­vuz Se­zer ile tar­tış­tık.Se­zer te­zin­de, Se­dad Hak­kı El­dem ta­ra­fın­dan 1932’den iti­ba­ren ge­liş­ti­ri­len “mo­dern mil­lî ko­nut pro­je­si” ça­lış­ma­la­rı­nın te­mel­le­ri­ni in­ce­le­mek­te­dir. Bu alan­da ya­zan Si­bel Boz­do­ğan’a gö­re, mes­ken mi­ma­ri­si­ne dö­nüş, Cum­hu­ri­yet ida­re­si­nin ilk yıl­la­rın­da faz­la­ca Os­man­lı/İs­lâ­mî çağ­rı­şım­la­rı olan Os­man­lı anıt­sal mi­ma­ri­si­nin terk edil­me­si üze­ri­ne, ye­ri­ne sa­kın­ca­sız ve mil­lî bir mi­ma­ri­nin ge­liş­ti­ril­me­si ih­ti­ya­cı bağ­la­mın­da ma­ni­dar­dır, zi­ra Sul­tan’ın ca­mi­si, sa­ra­yı ve tür­be­sin­den fark­lı ola­rak ev, hal­kı yan­sı­tır. An­cak Se­zer’in araş­tır­ma­la­rı ona bu pro­je­nin fi­kir ba­ba­sı­nın El­dem ol­ma­dı­ğı­nı gös­te­re­cek ve in­ce­le­di­ği 1910/1920’ler­den iti­ba­ren ko­nu­yu ele alan sü­re­li ya­yın­lar ve ki­tap­lar, El­dem’in or­ta­ya koy­du­ğu mo­dern mil­lî mi­ma­ri ti­po­lo­ji­si­nin, Cum­hu­ri­yet dev­ri res­mî dev­let po­li­ti­ka­sı­nın de­ğil, da­ha ön­ce­si­nin ürü­nü ol­du­ğu­nu ka­nıt­la­ya­cak­tır.Tez­de, El­dem’i ha­zır­la­yan li­te­ra­tür ve so­mut ha­liy­le es­ki ge­le­nek­sel mi­ma­ri­yi in­ce­le­me, ru­hu­nu keş­fet­me, özel­lik­le­ri­ni or­ta­ya koy­ma ve on­dan ye­ni ve mil­lî mi­ma­ri­mi­zi ge­liş­tir­me ha­re­ke­ti araş­tı­rıl­mak­ta­dır. Se­zer’e gö­re XIX. yüz­yı­lın or­ta­la­rın­dan iti­ba­ren, cad­de ge­niş­let­me­le­ri, yan­gın yer­le­ri gi­bi bü­yük çap­lı kent­sel mü­da­ha­le­ler­le eş­za­man­lı ve faz­la­ca Ba­tı mi­ma­ri­si­nin et­ki­siy­le şe­kil­le­nen ge­le­nek­sel ah­şap mi­ma­ri, öz­gün­lü­ğü­nü kay­bet­me­ye yüz tut­muş­tu. Kent do­ku­sun­da­ki bu ta­rih­sel ko­pu­şun bir so­nu­cu ola­rak za­ma­nın nes­lin­de “Es­ki ma­hal­le­le­ri­miz/ev­le­ri­miz kay­bo­lu­yor!” en­di­şe­si be­lir­miş­ti. Or­ta sı­nı­fın, geç­mi­şi kur­tar­ma­ya yö­ne­lik sor­gu­suz ta­rih an­la­yı­şı, bu sı­nı­fın, ken­di­ni mek­tep­li mi­mar­la­ra in­şa et­tir­di­ği mil­lî ve kul­la­nış­lı mes­ken ile tem­sil ve zevk sa­hi­bi ol­du­ğu­nu bu yol­la teş­hir kay­gı­sı ile bir­le­şe­rek Se­zer’in araş­tır­ma­la­rı­na ko­nu et­ti­ği li­te­ra­tü­rü ha­zır­la­mış­tır.1873’te­ki Vi­ya­na ser­gi­si için ha­zır­la­nan Os­man­lı mi­mar­lık ta­ri­hi ki­ta­bın­da ve 1906’da Mi­mar Ke­ma­let­tin’in ha­zır­la­dı­ğı uzun ma­ka­le­de mes­ken mi­ma­ri­si hak­kın­da tek bir ke­li­me yok­ken, Ce­lal Esad’ın ve Al­man bir mü­hen­dis-mi­ma­rın 1909’da yaz­dı­ğı eser­ler­le mes­ken mi­ma­ri­si tar­tış­ma­la­rı­na baş­la­na­cak­tır. Dö­ne­min res­sam­la­rı­nın ve ti­yat­ro­da Mu­sa­hip­za­de Ce­lal’in eser­le­ri, Hü­se­yin Ze­kai Pa­şa’nın 1912’de mi­ma­rî mi­ra­sı­mız üze­ri­ne yaz­dı­ğı ve için­de es­ki mes­ken­le­rin mü­ze­ler­de ser­gi­len­me­si ve bu işin uz­man­la­rın­ca in­ce­len­me­si ih­ti­ya­cın­dan bah­set­ti­ği Mü­bec­cel Ha­zi­ne­ler ki­ta­bı, Türk oca­ğı çev­re­sin­de bu yıl­lar­dan iti­ba­ren ko­nu­ya de­ği­nen ve te­kem­mül et­mek şar­tıy­la bu ev­le­rin mu­ha­fa­za­sı­nı sa­vu­nan Yah­ya Ke­mal, Tev­fik Nu­ret­tin gi­bi ya­zar­la­rın ça­lış­ma­la­rı Se­zer için baş­lı­ca baş­vu­ru kay­nak­la­rı­dır. 1918’de bir Ma­car mi­mar ilk de­fa ye­ni­den can­lan­dır­ma fik­rin­den açık­ça bah­se­de­cek­tir. Ben­zer ya­zı­lar bu yıl­lar­dan iti­ba­ren Mil­lî Mec­mu­a’da da faz­la­ca yer tut­ma­ya baş­la­mak­tay­dı. Ce­lal Esad’ın 1928’de yaz­dı­ğı ki­ta­ba ve Res­sam Ho­ca Ali Rı­za’ya de­ği­nen Se­zer, Ho­ca Ali Rı­za’nın es­ki cum­ba­lı ah­şap ev­ler te­ma­sı­nı baş­la­tan ve en faz­la kul­la­nan res­sam ola­rak öne çık­tı­ğı­nı söy­le­di.Te­zin te­mel me­se­le­le­ri, mes­ken mi­ma­ri­si­nin Os­man­lı ge­nel mi­ma­ri­si ya­nın­da na­sıl bir yer tut­tu­ğu, in­ce­le­nen li­te­ra­tü­rün ne ka­dar bu es­ki ev­le­ri mi­mar­lık ta­ri­hi­nin bir ob­je­si ola­rak tas­vir edip, ne ka­dar ye­ni mil­lî mi­ma­ri­miz için mo­del ola­rak gör­dü­ğü (bu tas­vir ve mo­del al­ma 1910’dan 20’le­rin son­la­rı­na doğ­ru ar­tan bir çiz­gi­de sey­ret­miş­tir), mes­ken mi­ma­ri­si­nin alt ka­te­go­ri­le­ri­nin na­sıl an­lam­lan­dı­rıl­dı­ğı; ya­ni sa­ray, ko­nak, sı­ra­dan in­san­la­rın ev­le­ri ve köy ev­le­ri ka­te­go­ri­le­ri­ne, hi­ye­rar­şik bir açı­dan na­sıl ba­kıl­dı­ğı ve in­ce­le­di­ği dö­ne­min en çok ya­zan ve en mü­mes­sil fi­gür­le­ri olan Sü­heyl Ün­ver ve Rı­fat Os­man’ın or­ta sı­nıf mi­ma­ri­si ara­yı­şı için­de bu­lu­nup bu­lun­ma­dık­la­rı mev­zu­la­rı­dır. (Bu isim­le­rin ya­lı ve köşk­le­ri in­ce­le­yip mu­ta­vas­sıt ev­le­re vur­gu yap­ma­sı­na ba­kı­lır­sa Se­zer’e gö­re ya­pıl­mak is­te­nen bel­ki de aris­tok­ra­tik mi­ma­rî­nin in­cel­miş­li­ği­ni mu­ta­vas­sıt ev­le­re ta­şı­ma kay­gı­sı­dır.)Su­nu­mu­nu slayt gös­te­ri­siy­le de­vam et­ti­ren Se­zer, iş­le­di­ği es­ki ev ör­nek­le­ri­ni bel­ge­ler, fo­toğ­raf­lar ve re­sim­ler­le gör­sel­leş­tir­di. So­ru ve din­le­yi­ci­le­rin kat­kı­la­rıy­la ni­ha­ye­te eren su­nu­mun son de­re­ce il­ginç ve ve­rim­li geç­ti­ği­ni be­lirt­me­li­yiz.

Daha fazla göster

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir