Dağılma Dönemi ve Sonrası Rus Stratejileri

Paylaş:

“Almanya birleşti, Berlin Duvarı’nın bir parçası şu anda bu salonda bulunmaktadır… Sovyetler Birliği artık ancak tarih kitaplarında görülebilir. Doğu Avrupa ve Baltık’ın tutsak ulusları artık tutsak değillerdir… Bu kongre bir Amerika başkanının ‘Soğuk Savaş sona erdi ve özgürlük kazandı!’ diyebileceği ilk toplantıdır.” Bu sözler, ABD eski başkanı George Bush’un 1992 Ağustosunda Cumhuriyetçi Parti Kongresinde kendisini övdüğü sözleridir. Şüphesiz Soğuk Savaş’ın sona erdirilmesinde büyük role sahip liderlerden biri Başkan Bush’tur. Bush başkanlığı döneminde SSCB devlet eski başkanı Mihail Gorbaçov ile yakın ilişkiler kurmuş, reformlar konusunda Gorbaçov’u sonuna kadar desteklediğini değişik zamanlarda dile getirmiştir.
Bush ve Gorbaçov’un birbilerine duydukları abartılı güven, onların bazı gerçekleri görmelerine engel olmuş, sonunda ikisi de halklarının desteğini yitirmişlerdir. G. Bush’un, Komünist Parti’yi reddetmeye, cumhuriyetlerin kendi yolunda gitme hakkını kabul etmeye ve gerçek demokrasi, serbest Pazar ekonomileri getirmek için köklü önlemler almaya asıl istekli olanın Gorbaçov değil, Yeltsin olduğunu görmesi için 1991 ilkbaharının gelmesini ve SSCB’nin dağılmasını beklemesi gerekiyordu belki de. Gorbaçov’un 1985 yılında Komünist Parti Genel Sekreterliği’ne atanmasıyla başlatılan reformlar tavizsiz uygulanmaya çalışılmış, bu da imparatorluğun sonunu getirmişti. Gorbaçov başlangıçta cesur bir devrim yaratıcısıyken, birdenbire onun sonuçlarının şaşkın bir seyircisi oluvermişti.

Yazının tamamını okumak için tıklayınız.

Daha fazla göster

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir