İslamfobi ve İngiltere Müslümanlarının Kimliği

Paylaş:

Kü­re­sel Araş­tır­ma­lar Mer­ke­zi’nin Özel Et­kin­lik top­lan­tı­la­rı­nın Ara­lık ayı ko­nu­ğu Tah­ran Üni­ver­si­te­si öğ­re­tim üye­le­rin­den Prof. Dr. Sey­yid Rı­za Ami­li idi. “İs­lâ­mop­ho­bi­a and Eng­lish Mus­lim İden­tity” (İs­lâ­mo­fob­ya ve İn­gil­te­re Müs­lü­man­la­rı­nın Kim­li­ği) baş­lık­lı su­nu­mu­nu Do­ub­le Dis­cri­mi­na­ti­on (Çif­te Ay­rım­cı­lık) te­ri­mi üze­rin­de te­mel­len­di­re­rek, ay­rım­cı­lı­ğın bir var­yas­yo­nu ola­rak İs­lâ­mo­fo­bi­nin sos­yo­lo­jik yan­sı­ma­la­rı­nı ve hem Müs­lü­man­la­rı hem de tüm dün­ya­yı na­sıl et­ki­le­di­ği­ni açık­la­dı. Ko­nuş­ma­sı­na kü­re­sel­leş­me­nin kı­sa bir de­ğer­len­dir­me­si ile baş­la­yan Ami­li, su­nu­mu­nu şu üç so­ru çer­çe­ve­sin­de ger­çek­leş­tir­di:1. Çif­te Ay­rım­cı­lık ne de­mek­tir?2. Çif­te Ay­rım­cı­lık ne­den ve na­sıl yer­le­şir?3. Azın­lık grup­lar­la ço­ğun­luk ara­sın­da­ki iliş­ki­ler na­sıl ol­ma­lı­dır?Kü­re­sel­leş­me sü­re­cin­de her­han­gi bir de­ğiş­ken un­su­run di­ğer un­sur­la­rı et­ki­le­me po­tan­si­ye­li­ni dü­şün­dü­ğü­müz­de, azın­lık grup­la­rı­nın izo­le edil­me­si pek müm­kün de­ğil­dir. Al­man­ya’da hal­kın %80’i, Ame­ri­ka’da ise %95’i Müs­lü­man­lar­la or­tak bir ya­şam ala­nı­nı pay­la­şı­yor. Al­man­lar ve Ame­ri­ka­lı­lar ör­ne­ğin­den yo­la çı­ka­rak de­ne­bi­lir ki, bu bağ­lam­da İs­lâ­mo­fo­bi sa­de­ce Müs­lü­man­la­rı il­gi­len­di­ren bir ko­nu de­ğil­dir. Ay­nı me­ka­nı pay­la­şan fark­lı de­ğer­ler sil­si­le­si­ne ve ya­şam pra­tik­le­ri­ne sa­hip çe­şit­li inanç grup­la­rı­nın na­sıl bir­lik­te ba­rış­çıl bir ha­ya­tı pay­la­şa­cak­la­rı ve top­lu­ma si­ya­se­ten ve­ya sos­yal ola­rak hâ­kim olan inan­ca sa­hip in­san­la­rın azın­lık du­ru­mun­da­ki di­ğer inanç sa­hip­le­ri­ne kar­şı tu­tu­mu­nun ne ol­du­ğu ve ola­ca­ğı, söz ko­nu­su tu­tu­mu ki­min ne şe­kil­de ve ni­çin be­lir­le­di­ği gi­bi so­ru­lar Ami­li’nin su­nu­mu­nun en önem­li kıs­mı­nı oluş­tu­ru­yor­du.İs­lâ­mo­fo­bi­nin oluş­ma­sın­da med­ya­nın be­lir­le­yi­ci ro­lü­ne vur­gu ya­pan Ami­li, med­ya­nın olay­la­rı “ye­ni­den üre­tim” ve “ye­ni­den su­num” sü­reç­le­rin­den ge­çi­re­rek olay­la­rı re­ali­te­den çok fark­lı yan­sıt­tı­ğı­nı ifa­de et­ti. Ör­ne­ğin İran’da çok kü­çük bir grup olan De­r­viş­ler CNN’de­ki bir prog­ram­da İran Müs­lü­man­la­rı ola­rak lan­se edil­di. Ay­nı şe­kil­de Bin La­din, Müs­lü­man­la­rın tem­sil­ci­si ola­rak su­nul­mak­ta ve bir re­ak­si­yon mal­ze­me­si ola­rak kul­la­nıl­mak­ta­dır.Zi­hin­sel ay­rım­cı­lı­ğa da­ya­nan çif­te ay­rım­cı­lık, bir kim­se­nin her­han­gi bir se­bep ol­mak­sı­zın suç­lu ola­rak yar­gı­lan­ma­sı an­la­mı­na gel­mek­te­dir. Bu du­rum sa­de­ce te­ori­de ka­lan bir du­rum de­ğil, pra­tik yan­sı­ma­la­rı da olan bir du­rum­dur. Bu du­ru­mu bes­le­yen en önem­li et­ken ise kor­ku­dur. Kor­ku çev­re­sin­de her şey müm­kün­dür. Kor­ku­dan bes­le­nen bir or­tam­da po­zi­tif dü­şün­ce­ler, kar­şı­lık­lı si­vil di­ya­log müm­kün de­ğil­dir; çün­kü ön­yar­gı dü­şün­ce­le­re hâ­kim ol­muş­tur. İn­gil­te­re Müs­lü­man­la­rı­nın % 80’inin sos­yal ay­rım­cı­lık tec­rü­be­si ya­şa­mış ol­ma­sı bu­nun önem­li bir ka­nı­tı­dır.Pe­ki çif­te ay­rım­cı­lık ne­den ve na­sıl yer­le­şir? Bu­ra­da en önem­li et­ken, Ami­li’ye gö­re em­pa­ti ek­sik­li­ği­dir. Fe­mi­nist te­ori­de kul­la­nı­lan Stand­po­int Teo­ri ya­ni “ken­di­ni baş­ka­sı­nın ye­ri­ne ko­ya­rak dü­şün­me” ek­sik­li­ği bu nok­ta­da açık­la­yı­cı ola­bi­lir. Ami­li’nin vur­gu­la­dı­ğı üze­re, İn­gil­te­re’de ya­şa­yan iki mil­yon Müs­lü­ma­nın te­rö­rist ola­rak al­gı­lan­ma­sı ha­fi­fe alı­na­cak bir şey de­ğil­dir. İki mil­yon ‘ter­ro­rist’in ya­şa­dı­ğı bir yer­de em­ni­yet his­set­mek müm­kün de­ğil­dir. Kor­ku ve en­di­şe­nin hâ­kim ol­du­ğu or­tam, en çok sa­vaş tüc­car­la­rı­nın işi­ne gel­mek­te­dir. Sa­vaş tüc­car­la­rı­nın pa­ra sir­kü­las­yo­nu­nu bes­le­yen ve bu tüc­car­la­rın bi­linç­li ola­rak yay­dı­ğı bir kor­ku­dur. Do­la­yı­sıy­la İs­lâ­mo­fo­bi bi­linç­siz, ken­di­li­ğin­den olu­şan bir du­rum de­ğil, ak­si­ne bi­linç­li ola­rak ya­yı­lan bir kor­ku­dur.Ami­li’ye gö­re me­se­le­nin çö­zü­mü için po­li­tik alan çok za­yıf ve ye­ter­siz. Hü­kü­met­ler kor­ku po­li­ti­ka­la­rı­nı bes­le­yen tu­tum, dav­ra­nış ve ta­vır­la­rı prob­le­min kar­ma­şık­laş­ma­sı­na ne­den ol­mak­ta­dır. Ami­li, si­ya­sî ala­nın bu za­yıf­lı­ğı­na kar­şın en­te­lek­tü­el­le­rin­den so­ğuk­kan­lı dav­ran­mak ve top­lum­da­ki ge­ri­li­mi azalt­ma­nın yo­lu­nu ara­mak ye­ri­ne tan­si­yo­nu ar­tı­ran bir tu­tum ta­kın­ma­la­rı­nı da prob­le­min önem­li bir par­ça­sı ola­rak vur­gu­la­mak­ta­dır. Üçün­cü bir et­ken ola­rak söz ko­nu­su or­tam­dan do­la­yı in­san­la­rın ras­yo­nel dü­şü­ne­me­di­ği­ni be­lir­ten Ami­li, bi­linç­li ve art ni­yet­li yak­la­şım­la­rın ko­lay ko­lay tör­pü­le­ne­me­ye­ce­ği­ni vur­gu­la­dı. Bu art ni­yet­li yak­la­şım ve dav­ra­nış­la­rın git­tik­çe ko­lek­tif bir ha­le dö­nüş­mek­te ol­du­ğu­nu be­lir­ten Ami­li, bu gi­di­şa­tın so­nu­cu­nun rö­vanş kül­tü­rü ola­rak ta­nım­la­mak­ta­dır.Sos­yo­lo­jik ola­rak İs­lâ­mo­fo­bi­nin üç te­mel yan­sı­ma­sın­dan bah­se­den Ami­li’ye gö­re bun­lar: Müs­lü­man­la­ra biç­tik­le­ri mis­yo­nu Müs­lü­man­la­ra da ka­bul et­tir­mek, Müs­lü­man­lar çer­çe­ve­sin­de bir kor­ku çev­re­si ya­rat­mak ve ken­di halk­la­rı­na yö­ne­lik kor­ku si­ya­se­ti­ne da­ya­lı ka­mu po­li­ti­ka­la­rı oluş­tur­mak. Ami­li so­ru­na çö­züm ola­rak sa­vaş, kor­ku ve ön­yar­gı çer­çe­ve­sin­de de­ğil hu­kuk mer­kez­li bir ya­pı­lan­ma­ya gi­dil­me­si­nin zo­run­lu ol­du­ğu­nu be­lirt­ti. Bu ya­pı­lan­ma için de en önem­li şey bil­gi/bil­gi­len­me sü­re­ci­ni iş­let­mek ol­du­ğun al­tı­nı çiz­di.Müs­lü­man­la­rın azın­lık­ta ol­du­ğu Ba­tı top­lum­la­rın­da ay­rım­cı­lı­ğa tâ­bi tu­tul­ma­la­rı bü­tün ka­mu­ya ya­yıl­ma po­tan­si­ye­li ta­şı­mak­ta­dır. Ami­li’ye gö­re so­ru­nu aş­mak için çif­te ay­rım­cı­lık du­ru­mu­nu kar­şı­lık­lı ta­nın­ma­ya çe­vir­mek zo­run­da­yız. Ta­nın­ma­yan un­su­run izo­le edil­me­si ve uç bir ko­nu­ma itil­me­si ka­çı­nıl­maz ol­du­ğu­nu vur­gu­la­yan Ami­li’ye gö­re, bu­gün Müs­lü­man­la­rın uç­lar­da gös­te­ril­me­si, ta­nı­ma­ma tu­tu­mu­nun ve yan­lış ko­num­lan­dır­ma si­ya­se­ti­nin bir so­nu­cu­dur. Ay­rı­ca Ami­li’ye gö­re azın­lık ve ço­ğun­luk ke­sim­le­ri­nin “kay­bet-kay­bet” po­li­ti­ka­sı ye­ri­ne “ka­zan-ka­zan” po­li­ti­ka­sı­nı be­nim­se­me­le­ri kor­ku­nun ber­ta­raf edi­le­rek ile­ti­şi­me geç­me­nin baş­lan­gıç nok­ta­sı ola­bi­lir.

Daha fazla göster

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir