Arnavutluk Örneğinde Modern Osmanlı Tarihyazımı
19. yüzyılda Avrupa’da başlayan 20. yüzyılda ise tüm dünyayı saran milliyetçilik cereyanı ile büyük imparatorluk yapılarının parçalandığı ulus-devletleşme süreci; yerel kimlik, kültür ve tarih inşalarını da beraberinde getirmiştir. Ulus-devlet olma yolundaki her milletin kendi tarihleri ve kimliklerini inşa etme yolundaki gayretlerinin ürünü olan tarih araştırmaları ve tarihyazımlarında bu çabanın tezahürlerini görüyoruz. Bir milletin kendini inşa etme süreci olarak da değerlendirilebilecek bu süreçte ortaya koyduğu tarihyazıcılığı geleneğini anlamak ve yorumlamak, o milletin tarihte kendini nerede ve nasıl konumlandırdığını da yansıtır. Son yıllarda bu çerçevede yapılan çalışmaların sayısı gittikçe artmaktadır. Bilgi Üniversitesi Tarih Bölümü öğretim üyelerinden Bülent Bilmez’in “Arnavutluk’ta Osmanlı Tarihi Araştırmaları ve Tarihyazımında Modern Osmanlı” (Tarih ve Toplum, sy. 9 (Güz 2009), s. 157-213) isimli makalesi bağlamında Osmanlı’nın hâkimiyet alanı içinde yeralan Balkan ulus-devletlerinden Arnavutluk özelinde bu konuyu mercek altına aldık.Makalesinde Osmanlı Devleti’nin hâkimiyeti altında bulunan bölgelerde kurulan devletlerin ilim çevrelerinde ortaya çıkan Osmanlı tarihi çalışmalarının ve tarihyazımlarında sergiledikleri Osmanlı imajının, bu ulusların kendi tarihlerini yeniden inşa etme hususunda nasıl bir tavır sergilediklerini anlamak bakımından ne kadar önemli olduğunu vurgulayan Bilmez, bu sahada yapılan çalışmaların eksikliğine de dikkat çekiyor: “Bahsi geçen eserlerin aktardığı bilgiler kadar bunların vücut bulduğu, yayıldığı ve tüketildiği süreç ve ortam (kurumsal, siyasî, kültürel ve iktisadî koşullar) da olduğu gibi sergilenmelidir.”Makale, Arnavutluk özelinde, bilhassa modern Osmanlı dönemiyle ilgili çalışmaların nelerden ibaret olduğu ve bu eserlerin modern Osmanlı’yı nasıl ele aldığını ortaya çıkaracak genel gözlem ve değerlendirmeleri içermektedir. Çalışmasının Arnavut tarihyazımını (yani Kosova, Makedonya, Karadağ ve Arnavut diasporasındaki Osmanlı çalışmalarını) kapsamadığının altını çizen Bilmez, Arnavutluk’taki Osmanlı tarih araştırmalarını öncelikle tarih bilgisinin üretim ve aktarım sürecindeki aktörler, kurumlar ve kaynaklar bağlamında incelemektedir. Tarihyazımındaki modern Osmanlı’yı ise metinler, konular, söylemler ve tercihler kontekstinde değerlendirmektedir.Son olarak şunu da ifade edelim ki, yazar “modern Osmanlı tarihi” olarak 1839-1912 yılları arasını kastetmektedir. Sözkonusu dönem içinde üretilen literatürün hangi eğitim müesseselerinde, hangi süreçlerden geçerek vücut bulduğu meselesini bütün detayları ile araştırmasına konu edinmiştir. Tarihyazımına ilişkin kurumsallaşmanın ve akademik üretimin sosyalist dönem (1945-1991) ile birlikte başladığına işaret eden Bilmez, Tarih Kurumu, Pedagojik İncelemeler Enstitüsü, Tarih Enstitüsü, Dil ve Edebiyat Enstitüsü, üniversiteler, arşiv, milli kütüphane ve müze gibi kurumların çalışmalarının yanısıra tarih kitapları, ansiklopediler, sözlükler, monografik çalışmalar ve süreli yayınlara da yer veriyor.