Şii-Sünni İlişkilerinin Geleceği

Paylaş:

Medeniyet Araştırmaları Merkezi’nin düzenlediği Dîvân Toplantıları’nın Nisan ayındaki konuğu, Qatar Foundation’da dinler tarihi profesörü olarak görev yapan Mohamed el-Moctar el-Shinqiti idi. Günümüzde İslâm dünyasında yaşanan sorunlar hakkında İslâm tarihi ve düşüncesi ekseninde yaptığı değerlendirmelerle tanınan el-Shinqiti, toplantıda Şii-Sünni ilişkilerinin geleceği üzerine bir konuşma yaptı.

el-Shinqiti, Şii-Sünni ilişkilerinin tarihsel sürecini değerlendirerek başladığı konuşmasında, İslâm tarihi boyunca iki mezhep arasında yaşanan çatışmanın, akidevî olmaktan ziyade siyasî sebeplere dayandığını ifade etti. Akidevî noktalardaki Şii-Sünni benzerlikleri, konuşmanın bu bölümünün temel unsurlarından biriydi. el-Shinqiti, bu benzerlikleri ifade ederken, çatışmanın siyasî sebeplerine de konuşma esnasında sık sık referans yaptı.

Daha sonra son dönemlerde yaşanan Şii-Sünni çatışmasına değinen el-Shinqiti, son yüzyılda, Şii ve Sünni grupların yaşadıkları siyasal dönüşümlerin akidevî etkisine değindi. Sünni dönüşüme ilişkin olarak, İslâm tarihi boyunca Sünniliğin akidevi merkezi olmuş Kahire ve İstanbul’un geçtiğimiz yüzyılda zayıfladığını ve yerini Suudi Arabistan’ın önderlik ettiği “Selefi” akıma bıraktığını ifade eden el-Shinqiti, Şiiliğin de benzer bir dönüşüm yaşadığını ve velâyet-i fakihteorisiyle pasif bir tutumdan aktif tavır almaya doğru evrildiğini ifade etti.

Bu süreçleri, “Sünniliğin Hanbelileşmesi” (Hanbelization of Sunnism) ve “Şiiliğin İsmailileşmesi” (Ismailization of Shiism) ifadeleriyle kavramsallaştıran el-Shinqiti, Şii-Sünni çatışmasının gelecekte radikalleşmemesinin, ancak bu iki mezhepteki geleneklerin ihyası ve İslâm toplumlarının demokratik süreçlere geçmeleriyle mümkün olabileceğini ifade etti. Toplantının soru-cevap kısmında dinleyicilerin yorumları ve soruları konuşmayı renkli ve heyecanlı bir tartışmaya dönüştürdü.

Daha fazla göster

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir